Toplumsal düzenin temelleri tuzla buz edilmişti, çünkü Avrupa’da gereğinden fazla özgürlük ve yeterinden az din vardı; her yerde otorite zayıflıyordu ve “bireysel ruhun” korkutucu bir büyümesi sözkonusuydu. Bireyin aklı “doğası gereği bütün kurumların amansız düşmanıdır”: Onun uygulanması ruhsal ve sivil anarşiyi yayar.