Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

208 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Kambur, Çıkmazda'nın ardından üst üste okuduğum ikinci Necati Tosuner kitabı oldu. Kambur'daki öyküler de tıpkı Çıkmazda'daki öyküler gibi Tosuner'in kendi hayatından izler taşıyor. Zaten öykülerinin içinde de öykü kişilerinin-dolayısıyla kendi-ağzından şu şekilde beyan ediyor bunu yazar: "Ve sakat insanları anlatacaktım, kendimi yani... Alabildiğine yürekli ..."(33) " 'Sen neler yazıyorsun?' diyor. 'Bildiğin şeyleri...' diyorum. ' Böyle, hep kendini anlatmak bencillik olmuyor mu?' 'Bu, öyle herkesin kolay kolay yapamadığı bir bencilliktir.' diyorum. 'İçtenlikle sergilersin her şeyini, sonra bunları sana karşı kullanırlar. Acı veren bir bencilliktir, bencillikse...' " (190) Öykülerin hepsi aynı üslupla, handiyse aynı konu etrafında yazılmasına rağmen hiç sıkıcı değiller. Ne olacağını, ne anlatılacağını ve olayların nereye varacağını okuyucu olarak artık çok iyi bilmenize rağmen o kitaptan sıkılmıyorsanız o öyküler çok iyi yazılmış demektir. Bence de Tosuner'in yaptığı hiç de kolay bir şey değil. Kendini bu kadar çıplaklıkla anlatabilmek, kendini edebiyatına malzeme edebilmek zor iş. Ama dediğim gibi bunu iyi yaparsanız ortaya iyi edebiyat çıkar ve okuyucunun istediği de budur zaten. Peki, ne düşündürdü Tosuner'in öyküleri bana? Sanırım, insanın temel insani ihtiyaçlarından(barınma, beslenme, güvenlik vb.) sonra en çok ihtiyaç duyduğu şey anlaşılmak, kabul görmek ve sevilmek. Bunlara erişemeyen insan, bir türlü huzura eremiyor hayatta ve hayatında hep bir şeyler eksik kalıyor.
Kambur
KamburNecati Tosuner · İş Bankası Kültür Yayınları · 201294 okunma
·
175 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.