Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

319 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Bazen ağaçların dili ile konuşur İstanbul. Sararan yapraklar İstanbul'un lisanı iştikâsıdır mesela. Buruk bir ayrılığı terennüm eder. Erguvanlar, mimozalar, selviler, çınarlar... Renkler ve dokular, manzaralar ve kokular... İstanbul'da son yaprak düşene kadar bambaşka bir lisan konuşulur. Sonra bahar bu lisanı tekrar haşredip insanın ruhuna arz eder. Ağaçlar mevkilerini bilip konuşurlar. Mezarlıklarda mesela serviler bu dünya ile diğer dünyanın lisanını müşterek konuşurlar. Erguvanlar baharı fısıldar, laleler İstanbul'u beyan ederler. Fatih bahçesindeki at kestanesi Fatih Camii ile yaşıt lisanı konuşur. Şeyh Devâtî haziresinde yeni yetme bir gül kanayan ve tüllenen kırmızı bir lisanı konuşur. Gülhane Parkı'nda ceviz ağacı Nazım Hikmet söylemese de, bin gözle bakarken aynı zamanda bin lisanla konuşur İstanbul'la. *** Musiki İstanbul'un bir diğer lisanıdır. Ezanlarla, selalarla, dalgalarla, rüzgarlarla, mehtaplarla insanın önce kulağına sonra ruhuna temas eder. Tanpınar "Boğazda her şey musikidir" der. İstanbul kabristanlarının dudaklarında bile servileriyle, taşlarıyla, taşlara kazınmış yazılarıyla hayat ile ölüm arasında medd ü cezir eden, ruhun derinlerine temas eden bir musikisi vardır. Tanpınar "Musiki sanattan ziyade dine yakındır." der. İstanbul'un dudaklarında insanı aynı din gibi şehrin hakikatine taşıyacak bir musîki gezinir. *** Kitabı okurken çiziktirdiğim satırlardan birkaçını almak istedim girizgâh niyetine. Kitap İstanbul'da Yaşama Sanatı adını taşıyor ama İstanbul'u yaşamaya dair çok güzel ip uçları vardı. İstanbul'un unutulan lisanına kulak vermek isteyenlere nâçîzâne tavsiye edeceğim.
İstanbul'da Yaşama Sanatı
İstanbul'da Yaşama SanatıHaluk Dursun · Timaş Yayınları · 2009299 okunma
·
436 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.