Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

134 syf.
·
Puan vermedi
Kimlik Bulantısı.
Lübnanlı, Hristiyan-Arap kökenli bir ailenin üyesi olan ve iç savaş sonrası Fransa’ya giden Maalouf, kendini daha çok Lübnanlı mı, Fransız mı hissediyorsun?” sorusuna karşılık; “Kimlik bölmelere ayrılamaz, O ne yarımlardan oluşur, ne üçte birlerden, ne de kuşatılmış diyarlardan. Benim birçok kimliğim yok, bir kişiden diğerine asla aynı olmayan özel bir “dozda” onu biçimlendiren bütün öğelerden oluşmuş tek bir kimliğim var.” kitabın belki de üzerinde durmamız gereken teması, kendisine bir aidiyetlik şansını tanımaları, onu ya Fransız ya bir Lübnanlı gibi yaşamaya zorlamaları, ya müslüman ya arap ya bir hristiyan gibi yaşamaya zorlamaları sonucunda bir insanın içinde pek çok kimliği barındırabilen tek bir kimliğe de sahip olabileceğine dair içini döktüğü, yerini bulma çalışması belki de bu kitap. Kitap dört bölümden oluşuyor.Sizlere bu bölümlerden bahsedeceğim biraz ama öncelikle bu dört maddeyi, maddeler halinde sıralıyorum: ▪︎Kimliğim aidiyetlerim ▪︎Modernlik Ötekinden gelince ▪︎Gezegensel kabileler zamanı ▪︎Panteri evcilleştirmek ●"Kimliğim,aidiyetlerim" bölümünde kimlik cüzdanının bizi tanımlamaya yetmeyeceğini, insanın bu kadar yüzeysel bir varlık olmadığını söylüyor.Yazar insan klonlaması olsa bile, bu insanların hayata adım attığı anda, farklı kimlikler edineceğini söylüyor. Bu kimliklerimiz ise bizim içine doğduğumuz veya tercih ettiğimiz aidiyetlerle oluşur.Yazar, kimliğin durağan olmadığını ve zaman içerisinde bizim deneyimlerimizle şekillenen aidiyetlerimizle onun da akışkan bir hale geldiğini dile getiriyor. ●"Modernlik ötekinden gelince"  isimli bölümde tarihselci bakış açısıyla Hristiyan ve Müslüman toplumların geçirdiği değişimlerin ve bu değişimler neticesinde “modern", “öteki” gibi aldıkları etiketler yüzünden şimdi nerede olduklarını tartışıyor.Hristiyan toplumu “modern” olarak isimlendirilirken, Müslüman toplumların neden “gerici, bağnaz" etiketleriyle anıldığının sebebini araştırıyor, aslında bunun sebebini de kitapta geçen şu alıntıyla bir nebze ipucu veriyor: ▪︎"Batıda toplum dinini modernleştirmiştir.Müslüman dünyasında olaylar aynı şekilde cereyan etmemiştir." (59) Dinin sürekli değişim içinde olmasını, dinin kendinde değil, bu inanç sistemini yaşatan toplumlarla bağlantılı olduğunun altını çiziyor. Buradan hareketle de İslam dünyası toplumlarının modernleşmeye açık olmamasını dinin etkisinden ziyade toplumun yaşayışına bağlar.Yani aslında gerici olan o dine mensup olan toplumlardır bir nevi, din değildir demek istiyor. ●"Gezegensel kabileler zamanı" isimli üçüncü bölümde dinsel aidiyetlerden ve bu aidiyetlerin sebeplerinden bahsetmiş.Dinsel aidiyetlerin aşılması gerektiğini söylüyor ama kesinlikle dinin kendinin aşılması gerektiğini söylemediğini belirtiyor.Dini kimliğin bildirimine gerek duyulmamasını arzuluyor.Bu söylediklerine paralel olarak da kitapta geçen şu alıntısını bırakmak istiyorum: ▪︎Kiliseyi dinselden ayırmak yeterli değil.Dinseli bir kimlik bildirimi olmaktan çıkarmak da aynı derecede önemli.(82) Bir evrenselleşme modelinden bahsediyor ki bu benim de hep hayalini kurduğum bir şey.Bu evrenselleşmeyi "dünyalılaşma"diye de tanımlıyor, yani insan haklarına dayalı bir evrenselleşme modeli, her seyden önce insanı temel alan, tüm kibrinden ideolojilerinden arınmış bir insanlık modeli bahsettiği. ● "Panteri evcilleştirmek" isimli son konu başlığımızda ise sahici olarak bir panterden bahsediyor ve onu bir metafor baz alarak onun üzerinden anlatmak istediğini anlatıyor.Panterin kötü muameleye maruz kaldığında ve serbest bırakıldığında saldırdığını bu yüzden evcilleştirilmesi gerektiğini söylüyor.Bunu şu şekilde metne bağlıyor.Ölümcül kimliklerin en problemli aidiyeti olarak gördüğü dine, dili de ekleyerek. Dilin toplumsal ve bireysel yaşamın tüm noktalarına sirayet etmiş bir olgu olduğundan vazgeçilemez olduğunu vurguluyor ve bizlere bununla ilgili şu alıntıyı ifade ederek düşüncemizi doğruluyor: ▪︎"Bir insanın dinsiz yaşayabileceğini ama herhangi bir dil olmadan yaşayamayacağını görmek için uzun ispata gerek yoktur." (108) Kitaptan anladıklarım ve aktarmak istediklerim bu şekilde idi, ayrıca sizinle tam olarak kitabın konusuna, anlam ve önemine uygun bir şarkı bırakmak istiyorum, beğeneceğinizi umuyorum, keyifli okumalar diliyorum. youtu.be/x2Rd6bI9tKc
Ölümcül Kimlikler
Ölümcül KimliklerAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 20197,7bin okunma
·
1.957 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.