Çehov bu öyküsünde evlilik çatısı altında aslında bireyin topluma yabancılaşma ve benlik arayışını irdeler. Nihayetinde karakterimizin severek evlendiğini sandığı fakat sonrasında buna anlam dahi veremediği bir yaşam serüveni ortaya çıkar, bu benlik arayışı ve toplumun içinde yer edinme kaygısı Laptev'i sürekli yanlış tercihlere yönlendirdiği gibi bu düzende kendisini sorgulama imkanı buldukça yaşamın ve evlilik kurumunun ona verdiği olumsuz etkileri görürüz, çünkü severek evlendiği Yulia ona aşık değildir, üç yılın sonunda da kendi dünyasının farkına varan Laptev bu evlilikten soğur, bu çift yönlü paradigmaların, ailesel sorunların ve toplum içinde deyim yerindeyse oturacak bir boş koltuk bulamayışın Laptev'in üzerinde bıraktığı izlere(her ne kadar bu evlilik kurumu üzerinden anlatılsa da) Çehov'un o muazzam anlatışıyla şahit oluruz.