"Dağdan odun getiriyordum. Herkes ona odun diyordu ; iki heceyle, od-un işte, ateş veren şey... Ama ben onun ilk hecesiyle ilgilendim, ateş olan kısmına, gönüllerde aşkı tutuşturan alevli kısmına, 'od' a talip oldum. Herkes dağa odun için gittiğimi sanıyordu ama ben od için gidiyordum "