Özgür olmak istemenin başka bir anlatım şekli Zorba; insan nasıl özgür iradesiyle yaşar? Mutluluğu ya da huzuru nasıl bulur? Prangalardan kurtulup sadece "yapmak" faaliyetini nasıl kendi iradesiyle gerçekleştirir işte bunu görüyoruz. Zorba aslen yazarın ikinci benliği; olmak isteyip olamadığı başka bir kişiliği bana kalırsa. Zira bazı cümleler öyle içten ifade edilmiş ki yazar bağıra bağıra "Bak ben buyum okur, ne azı ne fazlası! Tastamam ben Zorba'yım" diyor. Dine, topluma, kadına, dostluğa, varoluşa, kötüye ve iyiye olan bakışını gözlemliyoruz. Patron ile Zorba'nın diyaloglarında güçlü bir felsefe var. Zaman zaman geçmişle bağlantılı aldığı dersleri, yer yer birlikte geçirdikleri süreci okurken hep "özgürlük" kavramını kulağımıza küpe yapıyor. Girit'e giderken uğradığı kahvehanede Alexis Zorba ile tanışan (anlatıcı) parton -ki o tabirde Zorba'nın ona bulduğu isimdir- tüm hayatına bambaşka bir ışık tutacaktır. Patron çok kitap okumuş, fazla kültürlü ve kalender bir gençtir. Zorba ise okumamış ama geçmişinde en az okumuş biri kadar çok şey yaşamıştır. Aralarında geçen konuşmalar sayesinde biz de kulak kabartıp düşüncelere dalıyoruz. Kimi yerde hak verip kimi yerde gülümsemeyle yetiniyoruz. Hayata dair alıtı çizilecek pek çok cümle bulmanız mümkün. Kesinlikle okumaya değer bir kitaptı. Düşünmeden başlayın! #zorba #vioskepolitiatualeksizorba #nikoskazantzakis #canyayınları

ZorbaNikos Kazancakis · Can Yayınları · 202016bin okunma

·

507 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Aslihan Yayla