Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

— Bana hiç itibar etmiyorsun, dedi. (Gülümsedi.) Erkek dediğin kızına yardımdan hoşlanır. Bardağı elimin yakınına getirmedim. Yoksa kızın değil miyim senin? (Dizleri kıpırdadı.) — Yavrum, (Bir yandan gazetenin üstündeki eli görüyordu.) istersen yanına geleyim, (Parmaklar toplandılar.) başını omuzuma bastırayım, (Elin ağır ağır geriye yolculuğu başladı.) portakalını sana ben içireyim. (Masanın ucunda öteki ele katılıp kucağına indi.) Saklama ellerini! Aklım başımda bugün. — Ah, korkunç şey bu! Nasıl biliyorsun? — Sana bakmayı biliyorum ben. Söylediklerimi dinlerken, "Bunu yapamaz ama tutar gene elimi öpmek isterse?" diye düşünüyordun. Bak, dudaklarını belli belirsiz boyamışsın. Boyarken aklından geçenleri biliyorum. Aynaya bakınca sana solgun gibi göründüler. "Sevmez ama azıcık süreyim, fark etmez," dedin. Öpüşeceğimizi Dudakların daha bir çekici olsunlar istiyordun. Aklında hep bugün benimle öpüşeceğin vardı. İstiyordun. Nerden mi biliyorum? Çünkü ben... Seni öpmek istiyorum. Güler kızarıyordu. — Korkunç şey bu. Görüyorsun utanıyorum, dedi. — Korkunç olan ne? Bunları herkes düşünür ama çoğu söyleyemez. İkimizin arasında saklı bir şey olmaması sana bir rahatlama vermiyor mu? — Rahatlama ha! Başkasının gözü önünde... — Sus! (Dizlerini kıracakmış gibi sıktı.) Arkasını söyleme. Haydi, içelim şunları da çıkıp gidelim burdan. İçtiler. "Başkasının gözü önünde soyunmak insana bir rahatlama verirse!.." diyeceğinden korkmuştu. Kendi sözleriyle çelişmeye düştüğünü bilmiyor muydu? Yoksa onun açıkça söylemesini istedikleri salt kendi isteğine uygun olanlardan başka bir şey değil miydi? Elini alnında gezdirdi. — Çıkmadan nereye gideceğimizi konuşalım mı, yoksa dışarda mı konuşuruz? diye sordu. — Burada konuşalım. — Söyle öyleyse. Sinemaya mı? — Bilmem. Sen geçen hafta... Nereye dersen giderim. Anlıyordu. Geçen burada elini öptüğü gün, dışarı çıktıklarında onu evine götürmek istemişti. "Daha gelemem," demişti, "çekinirim. Evine girince bende oraya uymayan bir şey görürsün de beni sevmezsin diye korkarım." Ötekilerin –Ayşe'nin bile– hep onun evine gitmek istemelerine karşı bu kızın çekingenliği, o zaman ona hiç tuhaf gelmemişti. Nasıl ki şimdi de oraya gitmek istemesini tuhaf bulmuyordu. Bugün de o götürmeyecekti. — En iyisi sinema, dedi, insan bile bile giderse utanç da duymaz.
Sayfa 89 - Can Yayınları / İLKYAZKitabı okudu
86 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.