Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

“Biz hastalarımıza deli demeyiz.” Bilirdi ne dediğinizi Veysel. Şizofren… Peh peh peh… Manik… Paranoyak… Ne çağdaş bir yaklaşım. Manyak… Bre aman! Ne hoş! İyi ki de deli demiyordunuz yani. Neydi bizim oğlanın durumu? Astırı fıstırılı melankoli… “Stuporlu melankoli deniyor o duruma.” “Hı hı… Tabii… Bak doğrusunu bi söyledin, hemen iyileşti oğlan.” Aslanım bu bir hastaya yeni bir kalp naklettiği zaman onu iyileştirmiş olmazdı, tamam mı; sadece yeni bir kalp nakletmiş olurdu. Hattâ iyi hissettirmiş bile olmazdı. İyi hissedip hissetmemek o hastanın bileceği işti… Ona kendini iyi hissettirip hissettirmemek de kalbin. Bunu anlamak bu kadar zor muydu lan? “Mesela seni ele alalım…” Senin birinin hayatına girmen, onu iyileştirmen veya kötüleştirmen demek değildi; onun hayatına girmen demekti. O kadar yavrucuğum, o kadar! Hepsi o. Mutlu veya mutsuz olmaya o karar verirdi, hayatına girdiğin insan. Kendi mutluluğuna da sen karar verirdin.
Sayfa 387
·
181 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.