Resûl-i Ekrem
Efendimizden
bir asır sonra
vefat eden
ünlü fakih ve muhaddis
Süfyân-ı Sevrî'yi bilirsiniz.
Onun adıyla anılan
bir de fıkıh mezhebi vardı.
Bu ünlü İslâm âlimi,
babaların çocuklarına
mutlaka ve mutlaka
'hadis öğretmesi gerektiğini,
öğretmezlerse bundan sorumlu
olduklarını' söyler
(Beyhakî, şuabü'l-îmân, VI, 400).
Onun bu sözü,
İslâm'ın ilk devirlerinde
hadise ne büyük önem verildiğini
ortaya koyduğu,
gibi iyi Müslümanın ancak hadis kültürüyle yetişebileceğini de gösterir.
Çocuklarımızı
Peygamber Efendimizle buluşturmayı
hedefleyen bazı güzel insanlar,
Süfyân-ı Sevrî'nin tavsiyesini de
bir ölçüde yerine getiriyorlar.
Öğretim yılının sonuna doğru
bir
"kırk hadis yarışması" yapıyorlar.
Bu yarışmalar için önceleri
Hikâyelerle Çocuklara Kırk Hadis
adlı kitabım yetiyordu.
Şimdi bu yarı-şmalar birkaç kademede
yapıldığı için dört beş tane daha kırk hadis
kitabına ihtiyaç olduğunu söylüyorlar.
Olmadığı için de
Riyâzü's-sâlihîn gibi eserlerden
ikinci, üçüncü kırk hadisleri seçiyorlar.
Bu yarışmalardan birinde bulundum
ve
çocukların engin heyecanına şâhit oldum.
Hadîs-i şerifin baş tarafı hatırlatılıyor,
onlar da devamını söylüyorlar.
İçinde mesela "iyilik" kelimesi geçen
iki hadis söyle denince,
çocuklar hemen o hadisleri okuyorlar.
Bazı yarı-şmalarda ise hadisler
hem metin hem de meâlleriyle ezberletiliyor.
İnşallah bu güzel âdet
bütün yurtta yaygınlaşır;
hadis sevgisi
gönülleri şâdeder.