Maraz-ı ruhiyat kitaplarında, büyük şaşkınlığı ifade için bir misal gösterilir. Evi alevler içinde yanan insan, en kıymetli şeyini kurtarmak üzere odasına dalar da, korkunç şaşkınlığı yüzünden, meselâ elinde bir elbise fırçasıyle geriye döner. Halbuki para cüzdanı, senetleri, mücevher çekmecesi aynı odadadır.
Bu kıyamette şaşırmıyan, göz açıp kapayıncaya kadar şimşek gibi istikametini kestiren, ruhî bütünlüğünden hiçbir şey kaybetmiyen millet ve insan; ulviler ve akıllılar, yani cennetlikler safında kendisini kurtarmış olacaktır. Sefiller ve ahmaklara, yani cehennemliklere acımıyorum. Yerin dibine batsınlar!