Heft Reng çok başarılı bir ağ kurmuş. Yeni yazarları, yazma aşkına tutulanları, ilham perisiyle sevdalı olanları bu ağda bir biriyle buluşturmuş.
HRSanat nice hikayenin ve şiirin toplu halinde okunması için başarıya giden yolda taktir edilecek ilk adımdır.
Kitabın pdf halinde de 1k'da yayımlanması daha çok okura ulaşması için düşünülmüş ince ayrıntıdır. Bunun için özellikle teşekkür ederim.
Kitapda buluşan yazarlar okurlarına iç seslerini duyuruyorlar. Kimi hikayesiyle, kimi şiiriyle.
Duru'nun mücadelesi beni derinden etkiledi. "Savaşan herkes kazanır." Bunu anlatmış Esin Görgülü. Yüreğine sağlık.
Aşk öyle hemen biter mi? Her aşkın bir 'Ay tutulması' var mıdır? Esmihan Bartu hikayesinde çok ince detaya dokunmuş. Kalemin tükenmesin.
Bir psikoloktan duymuştum ve korkularımı yenmemde en büyük etken olmuştu. "Korkularınızın üzerine gidin!" diyordu. Anca öyle yenebilirsiniz. İşte "Korkular meyhanesi" hikayesinde Jinda Yiğit bize bunu anlatıyor.
Kısacık şiirine sonsuz duygularını nakşetmiş Nisan Yaman. "Yaban mevsimler" demiş adına.
Dönüp dolaşıp vardığımız yer kendi mahzenimiz değil mi? İşte "Döngü" diyor buna Ayşe Eglenen.
Emin Yalçın'nin de bir şiiri bulunmaktadır kitapta.
Vasiyet niteliğinde bir çağrısı var Dilan Efsa Kandemir'in. "Eğer ben ölürsem" diyor. Duygulandım her satrına. Azcık ben vardı satırlarda. Hani yaşama aşkın var ama senden sonrası için endişelisin. İşte okurken anlarsınız ne demek istediğimi.
Herkesin bir gideni vardır. Unutamadığı. Bir de babasına hasret olanların çığlıkları vardır satırlara yansıyan. "Eksildi" diyor Zin Viyan. Bir yanı eksiktir babasını son yolculuğa uğurlayanların çünkü.
Bir hasretin çağrısı, bir özlemin yankısı var "Dersim çiçekleri" şiirinin her satrında Seva Dilovan'ın.
Vicdanınızı sorgular mısınız geceleri uyumadan önce? Sorular sorar mısınız siz de kendinize? Gizem Bingöl'ün "Bitmek bilmeyen sorular"ını okurken kendime sorduğum soruları hatırladım. Vicdan mühasebesi yaparım da kendimle...
'Çocuk anne'ler kendilerini doğurur. Büyüttüğü o çocuklar aslında kendi çocukluğudur. Oyuncakla oynamaz 'çocuk anne'ler. Onların canlı kanlı bebekleri vardır. Kaderi başkaları tarafından yazılan günahsız kader mağdurudur onlar.
Okurken içim parçalandı. "Onikilik kadının kızı"diyor Hatice Yiğit. Beni sarstın, yüreğine sağlık.
'Gece' dedin mi, akan sular durur. Hele geceye aşık bir kız. Ama hikaye'nin verdiği mesajı şöyle anladım; Biz aşkımızı anlatırken, farkına varmayız, gözümüz kör olur, görmeğiz asıl aşığın halini. Kendi derdimize düşer, burnumuzun ucundakı o aşktan habersiz oluruz. "Ayaz uğultusundakı kipriklerin" hikayesiyle Sakine Özer kalemiyle tanışdım.
Bütün cihana öfke duyan biri sebebi ruhunda aramalı(bana göre)Zaten diyor ya"ben kendime öfkeliğim".. "Öfkeliğim" şiiriyle kitapta yer alıyor Şeyma Altun.
Bir şiirde bin anlam taşır bazı dizeler. "Karacadağ"ı meth etmiş Ahmet Kılıç.
Okurken bir kaç satrını alıntıladığım sevda şiiriydi "Sen gibi". Yüreğine sağlık Ahmet Özer.
Bir aşk bir kalp'te ne kadar barınır? Maşuğun kalbi tutana kadar mı? Aşığın aşkı yetene kadar mı? "Oturduğun kalbin sahibi" diyor ya Ruken Turhan, o kalpler barındırıyor mudur bizi gereğince?
Silgilerdeki anılar yazdıklarımızı sildiklerimiz. İçimizi dökeriz satırlara, sonra ağır gelir sileriz. Ama o sildiklerimiz daha çok yakar içimizi. Yazarak rahatlar acı çekenler... "Susmaktan anlayan defter" derken Yakamoz Deniz, sustuklarlmızın yazılara hapsolduğunu bir tek defter anlar demiş diye anladım.
Not:
KİTAP SÖZ ŞİİR kardeşim senin yazını da kitapta okumak büyük mutluluk benim için.
Hayat'ın sillesini yemiş kadınların bir de toplum tarafından dışlanması ne kadar acı, değil mi? Kadın olarak dünyaya geldikleri için mi bu haksızlıklar? Feminist değilim. Ama bazen çığlık atasım var. Neden kadınlara karşı bazı toplumlar? Genel değil serzenişim. Kadın duşmanlarınadır seslenişim. Bir kadın bir ailenin sütunu. Bir kadın bir çocuğun şah damarı. Bir kadın başarılı bir erkeğin görünmeyen mimarı.
Kalemine sağlık
SİRYA "İsimsiz kadınlar"ın sesi olmuş hikayen yaktı, kül eyledi.
"Mutlu muyum, değil miyim, bilmiyorum.
Ruhumun çığlığında kimsesizim"
Ne kadar anlamlı değil mi? Meltem Güdemezoğlu. Yalnız değilsin...
Hiç beninizdeki "ben"le savaştığınız oldu mu? Kendinizle konuşurken yakaladınız mı kendinizi?
"Kafamdakı koğuş" hikayesinde bunu gördüm. Kalemin tükenmesin Pınar Dinçata.
En sevdiklerimiz. En güvendiklerimiz. Bir de sırtımızdakı hançerler. "Kendinden başka kimsen yok" bunu hatırlaması gerek herkesin değil mi? Esra Karataştan kısacık hikayede derin duygular.
Sevgiliye ithaf şiiri gibi olmuş "Desem ki" Fidan Adıyaman'dan.
"Kor(u)kmak" Oya Çiçeğ'in kısacık denemesi. Duygularımıza değinmiş. Emeğine sağlık.
Ve
Heft Reng "Müzik tiklerimi durduruyor" hikayesiyle bitiriyor kitabı. Ben dahil bir çoğumuzun tikleri vardır. Çok şükür yendim ben tiklerimi. Ama hikayeyi de keyifle okudum. Başarıların devamlı olsun
Heft Reng
Uzun inceleme oldu ama her birine ayrı ayrı değinmek istedim. Sona kadar okuduğunuz için teşekkür ederim.
Keyifli okumalara..
Korku Meyhanesi
Okuduğum kitabın hakkını vermem gerek. Büyük bir emek var ortada. Kitabı okurken farkındalığına varmak bir okurun yazara verebileceği en büyük değerdir.
Arkadaşların hesaplarını da tek tek ekleyeceğim inşaAllah
Ablamm inceleme çok güzel ellerin ağrıyor olabilir ama emin ol değer buna çok beğendim incelemenin her bir kelimesini.
Ve yazımdaki bölümde doğru anlamışsın bu çok hoşuma gitti