“Bir tek masumun dahi öldüğü yerde, hiçbir haklı gerekçeden söz edilemezdi.” . . Merhaba sevgili kitapseverler. Çok güzel bir kitabın incelemesi ile geldim. Öyle bir kitap ki incelemesini yazmasaydım gerçekten günah olurdu. Ama şöyle bir sorun var, neresinden bahsetmeye başlayayım? Karar veremiyorum. O zaman önce konudan bahsedelim: Kitap roman gibi olsa da bir nevi seyahatnameye benziyor. Bu seyahatler Trabzon, Tebriz, Tiflis, Batum ve Bakü üzerinden ilerliyor. Bu arada yol üzeri benim yurdum olan Gence şeherine de uğradılar. Bu hikaye Tebrizli Settarhan ile Trabzonlu Zehra’nın hikayesidir. Yalnız bugünün değil, geçmişin hikayesidir. Balkan Savaşı ndan birinci Dünya Savaşı’na uzanan acılı günlerin aynasıdır. Uzun lafın kısası bir yazar yıllar önce yazılmış bir mektup alır ve bu mektubun içinde sadece bir adres vardır. Bu adres ise yazarın büyük babasının Tebriz’deki adresidir. Biraz fantastik olmakla beraber, daha çok gerçeği ve tarihi içinde barındıran bu roman hakkında çok da bahsetmek istemiyorum. O keyfi herkes kendisi tatsa daha güzel olur. Bu seyahate herkes kendisi çıksa daha iyidir. Ben ikinci Dünya Savaşı ile ilgili çok kitap okumuştum ama birinci Dünya Savaşı hakkında ilk kez okudum. Gerçekten de çok zor zamanlarmış. Düşüncelerimi ifade edecek bir söz bulamadığımdan sadece zor kelimesini seçtim. Herkese şiddetle tavsiye ediyorum. Hiç düşünmeden okuyun. İyi okumalar. Sevgilerle Pervin.

Nar AğacıNazan Bekiroğlu · Timaş Yayınları · 202127,2bin okunma

·

3.492 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.