A kararımı, huzurumu alan güzel, gel; şekerkamışı demeti gibi kucağıma gel.
Taş yüreğini koy yüreğime; görmüyor musun, gamla taşlanıp duruyorum.
Yakın gel de yüzüme bir bak; aşktan ne izler var yüzümde, bir gör.
Gönlümün yanışından bir duman çıkarsam yedi göğün de perdesini yakarım.
Güz, bağı bahçeyi yakar, yandırırsa, ilkbaharım güldür dünyayı.
A baharlar der dünya, tekrar dönün, gelin; güzün zulmünden, bağrımda yüzlerce dağ var.
Sâkî, o güz kadehini döndür; baharın aşkıyla mahmurum çünkü.
Ver o can gibi gizli şeyi bana; canın için olsun, bundan fazla bekletme beni.