Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

160 syf.
10/10 puan verdi
Victoria'nın /Johannes/ Hikayesi
Victoria, uzun zamandır okumak istediğim bir kitaptı, kütüphaneye gittiğimde elimde ödünç aldığım kitapları kütüphaneciye kaydettirmek için beklerken son bir rafa daha bakayım dedim ve orda kendisiyle göz göze gelmiş bulunduk. Tabi hemen elimdeki bir kitabı raftaki yerine koyup ödünç alacağım kitapların arasına Victoria'yı dahil etmiş oldum. Kütüphanede kalıp bizimle yolculuğa devam edemeyen kitap da Zweig'ın bir kitabıydı, olsun bir gün ona da sıra gelir elbet diyelim. Knut Hamsun'ın en çok bilinen kitabı Açlık'tan önce beni hep Victoria ilgilendiriyordu fakat şimdi Açlık kitabını da en kısa zamanda alıp okumak istiyorum. Çünkü öncelikle yazarın dili o kadar akıcı ki kitabı elinize aldığınızda bırakmak istemiyorsunuz. Hikayenin içine girdiğiniz anda da, o dünyanın içinde gezinme hissini yaşamak zaten paha biçilmez ve bu kitapta da fazlasıyla yaşayabiliyorsunuz bu güzel hissi. Her şeyden önce ben bir duruşu olan insanlara hep hayran olmuşumdur. O insanları izlemeyi, örnek almayı, hayatlarını, düşünce dünyalarını dinlemeyi hep sevmişimdir. Bu bir kitap karakterinde olunca da o kitabın içine girip karakterle tanışmayı, hayatının her detayını dinlemeyi istiyorum açıkçası. Bu kitapta da Johannes benim için öyle bir karakter oldu. Bir duruşu olan ve hayatının her döneminde o duruşa sadık olan bir karakter. Sevgisine sadık olan, yeri geldiğinde geri çekilen, bekleyen, sevgisini gizlemeyen ama sevdiğine zarar vermemek için daima temkinli davranan ve yine sevgisini içinde yaşayıp verdiği sözü tutan, söze tutunan bir karakter. Benim duruşunu çokça sevdiğim Johannes. Ah Johannes Ah! -Buradan sonrası kitabın içeriğinden ipuçları verebilir.- Hikaye boyunca Johannes'in hayatını izliyoruz aslında. Victoria olaya çocuklukta dahil oluyor fakat bu öyle bir dahil oluş ki kitabın adı Johannes değil de Victoria oluyor. Belki de bu Victoria'nın hikayesidir, kim bilir? Johannes'in hayatının her evresine bir şekilde dahil olan Victoria, aslında belki de kendisini yalnız Johannes'in sevgisinde var edebilmiştir. Ona çizilmiş hayatı yaşarken kendisine ait olan tek şey, Johannes'e duyduğu sevgidir. Açıkçası bazen Victoria'yı anlamakta zorluk çektim, kızdım ona, Johannes'in sevgisine layık olmadığını düşündüm. Camilla hikayeye en vurucu yerinden dahil olduğunda daha çok kızdım, "neden?" dedim, sanki dünyada yaşamıyormuş gibi sorguladım bu durumu. Oysa Hamsun dünyayı yazmıştı, dünyadaki insanları, insanların kurduğu düzeni, sistemi... Ne kadar da doğru yazmış dedim sonra, ne kadar da güzel çarpmış gerçekleri yüzümüze, yalın bir dille, sade bir hikayeyle... Kitabın sonunda Victoria'nın Johannes'e yazdığı mektup karşılıyor bizi. Öyle hissettim ki yazar Victoria'yı anlamamızı istemiş, ona kızmayın, nedenleri vardı, demek istemiş. Onun da çabasını görmemizi istemiş. Victoria'da Johannes'in görmesini, onu anlamasını ve hak vermesini istemiş. Tabi biz bunu hiçbir zaman öğrenemeyeceğiz, Johannes hak verdi mi, ne düşündü mektubu okuyunca, ne hissetti?.. Bilemeyeceğiz belki ama Johannes'i az biraz tanıdıysam o en başından beri Victoria'ya hak veriyordu zaten, o en başından beri hiç kırılmadı, hep anladı, anlamak istedi. Ya da ben zihnimde böyle bir karakter inşa ettim, Hamsun'ın yazdıklarıyla birleştirip kitabı böyle hatırlamak istedim. Olabilir, hepsi olabilir. Son olarak değinmeden geçemeyeceğim kitabın önsözü Behçet Necatigil'e ait ve çok severek okuduğum bir kısımdı. Yazarın hayatının anlatıldığıı kısımları da önsöze dahil etmişlerdi ve hikayeyi okumadan önce muhakkak okunması gerekiyor zannımca. Kitap öyle daha anlamlı oluyor. Unutmayacağım bir karakter daha eklendi zihin dünyama. Teşekkürler Hamsun, teşekkürler Johannes! Ve nice güzel okumalara! Buraya kadar okuyan her bir okura teşekkür ederim.
Victoria
VictoriaKnut Hamsun · Timaş Yayınları · 20201,004 okunma
·
243 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.