Henüz tövbe etmiş olana gelince; onun ölümü fazla anması, korku ve haşyetinin artması ve tövbeye devamı için lâzımdır. Bazen ölümden korkması, tövbesini tamamlamadan ve gerekli azığını almadan gitme korkusu sebebiyle olabilir ki, burada mâzur sayılır. Bu maksatla ölümü sevmeyenlerden, Resûl-i Ekrem (s.a.v.)'in haklarında:
"Allah'a mülakatı (ölümü) kerih göreni (ondan hoşlanmayanı) Allah da kerih görür." buyurduğu kimselerden sayılmaz.
Çünkü bu adam ne ölümü ne de Allah'a mülâkatı kerih görüyor; bilakis kusur ve noksanlarını telâfi peşindedir. Bu, sevgilisine ulaşmak için sevgilisinin arzu ettiği şekilde hazırlanmakla meşgul olduğundan, vakit kazanmak isteyenlerin durumuna benzer. Bu, mülâkati kerih görmüş sayılmaz. Bunun belirtisi, devamlı olarak hazırlıkla meşgul olmaktır. Böyle yapmazsa dünyaya meyletmiş sayılır.