Kabul edilemez olanın kabullenilişi bir tür tepkisel stoacılık, başkaları için duyduklarını körelten bir dinamikti. Bunu içinde duyabiliyordu. Gitgide artan bir kurnazlıktı bu; içinde bulunduğu ana ve olaylara odaklanmasındaki aşırı gerçeklikti. Bu onu korkuttu. Bununla yüz yüze savaşamaz, ne hissedip ne hissetmeyeceğine karar veremezdi, ama davranışlarıyla karşı koyabilirdi buna. Sanki öyle hissediyormuş gibi davranmayı yadsıyarak onu değiştirebilirdi. Kendi tepkisinden, hissettiği şeyden tiksiniyordu.