Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

80 syf.
10/10 puan verdi
·
28 saatte okudu
Albaya Mektup Yok
Albaya Mektup Yok
yazardan uzun bir süre sonra okuduğum ikinci eser. En uzun öykülerinden biri olan bu eser; ülkesi uğruna savaşarak yaptığı hizmetlerin karşılıksız kaldığını anlayan, emekliye ayrılmış yaşlı bir askerin öyküsünü okura sunuyor. Kısa bir novella olsa da, öykünün içeriği okuru düşündüren, güldüren, üzen ve heyecanlandıran bir anlatıma sahip olduğunu düşünüyorum. Kitap iki ana temel olay üzerine dayandırılıyor. Bunlardan ilki kitaba da ismini veren mektubun gelmesinin beklenmesi ve beklenen mektubun bir türlü gelememesi iken; ikinci kısım ise horoz. (Horoz olayı ile ilgili çok fazla detay vermek istemiyorum çünkü bazı okurlar için spoiler olabilir) Her iki ana olayda da albayı ayakta tutan ve inancını kaybetmemesini sağlayan "olacak, gelecek" diyen umudu oluyor. Özellikle kitabı okuduktan sonra kapak resmi daha da anlamlı bir hale geliyor. Bunların dışında
Gabriel Garcia Marquez
Gabriel Garcia Marquez
dönemin siyasi durumu hakkında da okura ufak ufak arka planda bilgiler vererek hikayeyi daha iyi bir temele oturtuyor. Böylece olayın neden-sonuç ilişkisi daha iyi kurulduğundan; ana olayın sanki başından sonuna tüm sebepleriyle birlikte tanık olmuşçasına uzun bir roman okumuş olmamızı sağlıyor. Romanı asıl oluşturan olaylar gibi gözükse de aslında karakterlerin daha baskın olduğu kanısındayım. Albay hikayenin ana karakteri olup, oldukça pasif ve utangaç bir yapısı var. Hatta gururluda birisi. Karısı ise yas tutmasına ve hastalıklı vücuduna rağmen mücadeleci ve gerçekçi bir karaktere sahip. İkisi de birbirinden farklı kişilikleri mevcut. Olayın akışını aslında verecekleri kararlar belirliyor. Kitabı okurken albayın hiç gelmeyecek bir mektuba karşı olan inancı ve umudu bir süre sonra okura belki "Eh, yeter be!" dedirtecek duruma getirse de,
Gabriel Garcia Marquez
Gabriel Garcia Marquez
alaycı bir ironi içinde anlatsa da aslında oldukça trajik bir durumu ortaya koyduğundan bir yandan da düşündürüyor ve üzüyor. Özellikle ben empati duygusunu ön plana çıkaran bir kitap olduğunu düşünüyorum. Yazar 1982 yılında Nobel Edebiyat Ödülü'ne layık görülmüş olup
Albaya Mektup Yok
Albaya Mektup Yok
romanının da bu ödüle değer görülmesinde oldukça payı olduğunu belirtmiş. Kitabı okuyup bitirdikten sonra neden böyle dediğini daha iyi anladım. Çünkü buruk bir alaycılık içeren bu hikayesinde yazar aslında insanlara tüm olumsuzluklara rağmen nasıl ayakta kaldığımızın sırrını da bize bir kere daha söylüyor. Çok çok severek, büyük bir keyif alarak okuduğum bir kitap oldu. Yazarın anlatım dili, üslubunu oldukça özlemişim. Bu kadar kısacık olayların belli olduğu bir kitabı o kadar büyük bir heyecanla okudum ki... Hatta hemen bitmesin diye okumayı bile erteledim. Yazarla tanışmak için ya da yazardan başka hangi kitapları okuyabilirim diyenlere rahatlıkla tavsiye edebileceğim bir roman.
Albaya Mektup Yok
Albaya Mektup YokGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 20208,4bin okunma
··
2.950 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.