"Hakkı gel sırrını eyleme zahir, Olmak istersen bu yolda mahir, Harabat ehlini hor görme Zakir, Defineye Mâlik viraneler var." Evvela cümleten hayırlı geceler olsun.Yukarıdaki meşhur şiirin, son dizesiyle bahsi açmak istedim. Özelikle Zâkir ve Şakir isimlerini karıştıran onca kalabalık kalem içerisinden alıntıladığım kısmı doğru buldum. Neyden bahsettiğimi rivayete göre kısaca açıklayayım; Değerli âlimimizin Zâkir ve Şakir adında iki oğlu vardır. Zâkir ismine yakışır şekilde sürekli zikirle meşgul iken, Şâkir meyhane köşelerinde pinekleyen bir kişiliktir.(sembolik anlamlar yüklenmiştir.) Babasıyla beraber bir yerlere yol alan Zâkir, meyhane önünden geçerken, baba içeri geçip evladı Şakir'in içtiği haramın tüm borcunu kapatır. Oğlu uyanınca babası ve kardeşinin çoktan gitmiş olduğunu anlar. Üstelik tüm borcunu kapatılmasından mütevellit, terleten bir hâyâ ile kıvranır. Koşturup ardınca, babası ve Zâkir'i bir uçurumun kıyısında, 39 güvercinin kanat çırptığı gökyüzünün altında bulur. Babası güvercinlerin normal güvercin olmadığını yani kılık değiştirmiş nurani varlıklar olduğunun farkındadır. Ve oğullarına dönüp, ikinizden biri şimdi burada atlayacak gibisinden sözünü/öngörüsünü dile getirir. Önce Zâkir'e atlamasını söyler. Zâkir babasının kerametlerini bilen ve kendi de imanını kuvvetlendirmek amacıyla sürekli zikir çeken biri olduğu halde, bu isteğe yanaşmaz. Ama arkadan hâyâ duygusuyla çırpınıp olaya müdahil olan Şakir, kendisinden isteneni yapar yani duasını yapıp gözünü kırpmadan atlar. Atlamasıyla gökteki 39 güvercin sayısı 40'a yükselir. "Kırklara karıştı" sözü de zannımca buradan gelir. Rivayetten sonra dizeyi tekrar okursak alacağımız ders özetle şudur ki; "Takvanın kimde olduğunu bilemezsiniz." Bu meyhane köşelerinde pineklemiş olan biri olsa bile. Keza, son nefeste kimin imanlı gideceği hiç belli değildir. Bu derin anlamlı rivayetli girizgâhtan sonra biraz da kıymetli yazarımızdan bahsedelim: 1703-1780 yıllarında, Hasankaleli( Erzurum) âlimimiz, küçük yaşta anne ve babasının ahiret yolculuğuna şahit olmuştur. Kitabının ahirinde değindiği Tillolu mürşidi Fakirullah'tan nasiplenme imkânı bulmuştur. Mürşidinin kendisine nasihatlerine de, molla öznesiyle başlayan cümleleriyle maddeler şeklinde yer vermiştir. Kitabı yazarken 400 kitaptan faydalandığı birçok kaynakta vurgulanmaktadır. Bir önsöz, üç bölüm ve bir de sonsözden oluşan bu değerli eseri tam mânâsıyla anlamak zannımca olanaksızdır. İşin uzmanı olmak ve bilgi asimetrisinin gazabına uğramamak için kendisi gibi fizik, din, cografya, astroloji vs. alanlarında derin çalışmalar yapmış olmamız lazım gelir ki ömür vefa eder mi? Akıl bu kadar şeyi yüklenmeye razı edilir mi?:) Muamma. Özelikle kitabı geç bitirme nedenime gelince bu kadar uzun sürede okumak hayatımın bir ilki oldu. Biraz sindirmek amacıyla biraz da astrolojik kısmın ve gezegenlerin durumu konusunun çok fazla girift oluşu aylarca kitabı elime almaktan beni men etti. Hiçbir şeyi yarım bırakmak âdetim üzere olmadığından, kitabı okumaya aylar sonra devam ettim. (Kim bilir belki çiçeği ilerde açacaktır mantığı:) Ve nasip eden Rabbe sonsuz şükürler olsun. Çok faydalı bilgiler edinmenin yanında bildiklerimi de pekiştiren bu nadide eseri okumanızı tavsiye ederim. Gider ayak genel kültür olsun, güneş sistemini ilk kez bir âlimin açıkladığı kitap da marifetnamedir. Spoi vermeden bu kadar anlatabildik. Biraz da alıntıları ekleyip çiçek açtıralım gönüllerimize. "Dünya konaklarını geçmek binekle, mânâ konaklarını geçmek kalpledir."(s. 469) "Akıllı odur ki, cahilin rağbet ettiğine tenezzül etmez."(s.475) "Ben sizin suretlerinize ve güzelliklerinize bakmam, kalblerinize ve niyetlerinize bakarım."(s. 465) "Ey insanoğlu, ben sana ayıplarını örtmekle yaklaşırım, sen ise benden gaflete kaçarsın."(s. 466) "Cihanın şeref ve zevki, kıymetsizdir, gönül tahtında bir sultan bulan kişiye."(s. 869) Nitekim Allah Rasulü buyurdular. "Aldatan bizden değildir."(s. 866) "Nitekim, su alçak olan tarafa meyil kazanır; tıpkı bunun gibi, hikmet de alçak gönüllere iner."(s. 743) "Allah'ı bilmek, ona giden yolların en yakınıdır."(s. 741) Ve âdeta dostum/ mürşidim olan bu kitapla vedalaşırken hepimizin son iki cümlesine âşina olduğu şiirinden bir kesitle bahsi kapatmak istiyorum, "Hiç kimseye hor bakma Sen nefsine yan çıkma İncitme gönül yıkma Mevla görelim neyler Neylerse güzel eyler." Sürç-i lisan olduysa bizdendir ve bilinmedendir...

MarifetnameErzurumlu İbrahim Hakkı · Çelik Yayınevi · 20111,376 okunma

··1 alıntı·

3.085 görüntüleme

Bu yorum görüntülenemiyor

Ayşe

@TNayse ·

05 Ağustos 2022 15:35

Tebrikler, Darısı başıma ☺️

Kuguduck

@Turkanyesil ·

05 Ağustos 2022 15:38

Teşekkür ederiz. Amin. 203 gün sonra da bitmesin diyebilirsiniz.😄⚘

3 sonraki yanıtı göster

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.