Merhaba sevgili okur,
Firdevs’in yaşam öyküsünden kısaca bahsetmek mümkün değil. Üzerine konuşulacak çok şey olmakla birlikte benim bu hikayeden bahsetmek için yeterli sözcüğüm yok maalesef. Okuyun efenim okuyun…
Psikolojik olarak ağırdı, derinden etkilendim ve bir kapak fotoğrafına ne kadar uzun bakılabilirse o kadar baktım.
Cesur ve onurlu kadınlara selam olsun…
Puanım: 10/10
**^ Alıntılar ***
* Kim demiş yumuşak kadınlar katil olmaz diye?
* … benim söyledigim her şey gelecekle ilgiliydi. Çünkü gelecek, istediğim renklerde boyamak üzere hâlâ benim. Özgürce karar vermek, istersem değiştirmek üzere hâlâ benim…
* “Ama ben aşksız yaşıyorum.”
“O halde yaşamın bir yalan; ya da hiç yaşamıyorsun.”
* “Herkes bir gün ölecek Firdevs. Sen de, ben de. Önemli olan ölene kadar nasıl yaşadığımız.”
“Nasıl yaşayacağımız?Yaşam çok zor.”
“Yaşamdan daha sert olmalısın Firdevs. Yaşam çok sert. Gerçekten yaşayanlar yalnızca ondan daha sert olanlardır.”
* Zehirli iğnelerin olmadığını bilirse hayat seni bir lokmada yutar.
* Ne var ki yeryüzündeki hiçbir güç, bir tek anda zamanın akışını tersine çeviremezdi.
* Hiçbir şey umut etmeyecektir artık, hiçbir şey arzulamayacaktır. Hiçbir şeyden korkmayacaktır, çünkü onu incitebilecek her şeyi zaten yaşamıştır.
* Hiçbir şey beklemiyorum
Hiçbir şey istemiyorum
Hiçbir şeyden korkmuyorum
Özgürüm ben.
* Yaşamı da, ölümü de aşmıştım; çünkü artık ne yaşamı arzusu duyuyor, ne de ölümden korkuyordum. Hiçbir şey istemiyor, hiçbir şey ummuyordum. Hiçbir şeyden korkmuyordum. Bu yüzden özgürdüm. Çünkü yaşamımız boyunca bizi köleleştiren isteklerimiz, umutlarımız, korkularımızdır.
* Her ikisi ile de yüzyüze gelmek büyük bir cesaret gerektirdiğinden, ölüm ve gerçek birbirine benzer. Gerçekler de insanı öldürdüğü için, ölüm gibidir.