“Sanki içinde fazla gelen bir şey kadının varlığını öylesine dolduruyordu ki, elinde olmadan kâh bakışlarının parıltısında, kâh gülümsemesinde ifadesini buluyordu. Gözlerindeki ışığı bilerek ve isteyerek söndürüyordu, ama ışık onun isteği dışında bu kez belli belirsiz gülümsemesinde ortaya çıkıyordu.”