Kapıların Dışında, temel olarak savaş karşıtı bir oyun. Bu kadar basit bir tanımlamanın biraz ötesinde, savaştan dönen bir askerin artık eski o olmadığını ve hiçbir şeyi bıraktığı gibi bulmadığını anlatmakta. İnsanlara, Tanrı’ya, savaşa, iyiye ve kötüye dair sorgulamalarla dolu oldukça sert bir oyun. Oyunun kahramanı Beckmann’a göre, “İnsanlar kötüdür”, hatta Nietzsche’nin “hangi cinayet kıyaslanabilir sizin bana yaptıklarınızla? Tüm cinayetlerden daha kötüsünü yaptınız bana. Gençliğimin hayallerini ve en sevgili harikalarını öldürdünüz!” dediğini hatırlarsak, işte Beckmann da insan eliyle sonuna ulaşan biri. Bu oyunda, her zaman olduğu gibi insanlar kötüdür, kapıları her zaman kapalıdır. Kapıların dışında olanlara karşı her zaman acımasızdır. Yine Beckmann için Tanrı da yoktur, varsa da merhametsizdir. Oyunun bir yerinde Tanrı’ya “Vınlayan bir bombanın benim bir yaşındaki oğlumu parçalamasına nasıl göz yumdun?” (s. 93) diye sorar. Savaş, dün de anlamsızdı, bugün de anlamsızdır. Dünya üzerinde uğruna savaşılacak hiçbir şey de yoktur.