Emes Peyami

Emes Peyami
@emespeyami
Una scusa per non pensare.
Araştırmacı
35 okur puanı
Haziran 2020 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
120 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Kapıların Dışında, temel olarak savaş karşıtı bir oyun. Bu kadar basit bir tanımlamanın biraz ötesinde, savaştan dönen bir askerin artık eski o olmadığını ve hiçbir şeyi bıraktığı gibi bulmadığını anlatmakta. İnsanlara, Tanrı’ya, savaşa, iyiye ve kötüye dair sorgulamalarla dolu oldukça sert bir oyun. Oyunun kahramanı Beckmann’a göre, “İnsanlar kötüdür”, hatta Nietzsche’nin “hangi cinayet kıyaslanabilir sizin bana yaptıklarınızla? Tüm cinayetlerden daha kötüsünü yaptınız bana. Gençliğimin hayallerini ve en sevgili harikalarını öldürdünüz!” dediğini hatırlarsak, işte Beckmann da insan eliyle sonuna ulaşan biri. Bu oyunda, her zaman olduğu gibi insanlar kötüdür, kapıları her zaman kapalıdır. Kapıların dışında olanlara karşı her zaman acımasızdır. Yine Beckmann için Tanrı da yoktur, varsa da merhametsizdir. Oyunun bir yerinde Tanrı’ya “Vınlayan bir bombanın benim bir yaşındaki oğlumu parçalamasına nasıl göz yumdun?” (s. 93) diye sorar. Savaş, dün de anlamsızdı, bugün de anlamsızdır. Dünya üzerinde uğruna savaşılacak hiçbir şey de yoktur.
Kapıların Dışında
Kapıların DışındaWolfgang Borchert · Can Yayınları · 20216,3bin okunma
Reklam
120 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Kapıların Dışında
Kapıların DışındaWolfgang Borchert
8.7/10 · 6,3bin okunma
“İnsanın karnı tok, sırtı pek oldu mu başkalarının yoksulluklarını okuması, merhamete gelip iç çekmesi ne tatlıdır.”
Sayfa 89 - Can YayınlarıKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
“Gerçek de orta malı bir orospu gibidir. Orospuyu hepimiz tanırız da sokak ortasında karşılaşmaktan çekiniriz.”
Sayfa 77 - Can YayınlarıKitabı okudu
232 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
15 günde okudu
Tatar Çölü, insan yaşamının beklentilerle dolu olduğunu ifade eden varoluşsal sorgulamalarla dolu etkileyici bir kitap. Basit olarak, Drogo isimli bir askerin, görevini ifa etmek için ıssızlığın ortasındaki bir kaleye gitmesini ve yaşamını burada sürdürmesini ele alıyor. Bu kalede, Godot’sunu bekleyen biri aslında Drogo. Hiç gelmeyeceğini bile bile günlerce, aylarca, yıllarca onu bekleyen biri. Umudun değil, umutsuzluğun romanı bu. Gündelik hayatın tekdüzeliğinde süregiden ve tek bir şey için yaşayan bir adamın hikayesi. Yalnızlığın ve hayal kırıklıklarının. Ve zamanı geldiğinde “bekleyişle geçen uzun yılların küçücük basit bir şeye dönüşmesinin”, her şeyin anlamsızlaşmasının hikayesi. Ne var ki, hayatı çekilir kılan da, insanın sürekli olarak bekleyişi. İnsanın hayatının amacı ve varoluş sebebi, beklenen o Godot’nun gelmemesine bağlı. Ve merak etme okuyucu, o Godot bir gün gelmeyecek.
Tatar Çölü
Tatar ÇölüDino Buzzati · İletişim Yayınevi · 201813,1bin okunma
Reklam
232 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
15 günde okudu
Tatar Çölü
Tatar ÇölüDino Buzzati
8.3/10 · 13,1bin okunma
“… birisi acı çektiğinde, acısı sadece kendisine ait oluyor, hiç kimse o acıyı birazcık olsun dindiremiyordu; bir insan acı çektiğinde, duydukları sevgi ne denli büyük olursa olsun, diğerlerinin bu yüzden acı çekmediklerini ve yaşamdaki yalnızlığı işte bu durumun oluşturduğunu fark etti.“
Sayfa 193 - İletişimKitabı okudu
“Zaman elini sizden daha çabuk tuttu, sizinse artık her şeye yeniden başlama hakkınız yok.”
Sayfa 146 - İletişimKitabı okudu
Resim