Devletçilikten yana ve toplumcu olmak, özelcileri kızdırır; köyün okuması, toprak istemesi ağayı kuşkulandırır, huylandırır... Evet, yıkıcıyız, ama köhneliklerin, günü dolmuş kurumların, batmış uygarlık kalıntılarının, gericiliğin, sömürücülüğün yıkıcılarıyız. Ya o köhnelikleri günü dolmuş kurumları, ümmet uygarlığı kalıntılarını, sömürücülüğü savunanlara ne demeli, ne ad vermeli? Onlar köyün okumasını, toprağa ve yeni üretim araçlarına kavuşmasını, çalışanların insan gibi yaşamasını ulusal gelirin alavere dalavereyle çalınmamasını, uygarlık nimetlerinden bütün yurttaşların yararlanmasını istememekle bu toplumu yıkıma götürenler değil midirler?