...
Yılları eskimiş yaşlı bilgin.
Bize şöyle anlattı durumu:
Dedi ki: Eski zamanların geleneği
Şuydu her yerde ve her zaman.
Doğu şehsüvarı olan güneş.
Mart ayında döndüğü vakit.
Yani yılbaşı burcuna girdiği zaman.
Hiç kimse kalmazdı evlerde, meskenlerde.
Hepsi çıkardı evlerden dışarı.
Yaşlı erkek ve kadınlara varıncaya dek.
Bayram ve Nevruz günü gelince,
Gönülleri aydınlatan o ânın saygısı için.
Halk kırları ve çimenlikleri mesken edinir.
Ovaları ve tarlaları gülşene çevirirdi.
Özellikle bekârlar ve bakire kızlar.
Kısacası o nadide cevherler.
Hepsi süslenmiş ve güzel giyinmiş.
Hepsi seyretmeye izinli olarak.
Fakat töhmetle ve minnetle değil.
Din yolunda ve sünnete uygun olarak.
Çünkü kıra çıkmaktan maksatları.
Ovaya inmekten amaçları,
Şuydu ki: Gerek isteyen, gerekse istenenler.
Yani sevenler ve sevilenler,
Birbirlerini görsün.
Ve seçsin her biri kendi dengini.
Sayfa 103 - Gün