Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Necmettin Savur

Sabitlenmiş gönderi
Sınıflar dahilindeysen uzak dur.
_ Uygulamanın büyük bir bölümü rahatsızlardan oluşuyor sanırım; ✰ Takip isteğine karşılık alınca takipten çıkan gerizekalılar, ✰ "Birdaha böyle kitaplar okursan takipten çıkarım." cı aptallar, ✰ Karda, kışta, yağmurda, açlıkta... "Kitap okurum." cu fantezi ahmakları, ✰ Onlarca kitap okumasına rağmen kelime yazımlarından
Reklam
Her şey ayartabilir beni şu şiir uğraşından Gün olur bir kadının yüzü, ya da daha kötüsü Çektiği çile alıklarca yönetilen yurdumun; Şimdi daha kolayı yok Elimin alıştığı bu işten. Gençken Metelik vermezdim türkülere, Sazını çalmaz mıydı ozan Kılıç kında beklercesine; Razıyım, dilediğim yerine gelsin de tek, Balıktan daha soğuk, daha dilsiz, daha sağır olmaya.
Sayfa 23 - HelikopterKitabı okuyor
Yaşlı, çok yaşlı adamlardan duydum, Her şeyin şekillendiğini Ve yitip gittiğini birer birer. Pençe gibiydi elleri, su boylarındaki Dikenli ağaçlar gibi. Bükülmüştü dizleri. Yaşlı, çok yaşlı adamlardan duydum, Güzel olan ne varsa yitip gidermiş, Sular gibi.
Sayfa 17 - HelikopterKitabı okuyor

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Necmettin Savur
@Necmettin_savur·Bir kitabı okumaya başladı
Her Şey Ayartabilir Beni
Her Şey Ayartabilir BeniWilliam Butler Yeats
7.6/10 · 301 okunma
Kent'te gördüğüm ve konuştuğum ve benimle konuşan Kadın. Işıksız bir odadaydım. Odamda olduğunu söylediler. Yatağımdaydı, benimdi tümüyle, ışıksız! Çok heyecanlandım, çok heyecanlandım çünkü ailemle birlikte kalıyordum. Bir korkudur aldı beni. Yırtık pırtık giysiler içindeydim, ben. Kibarlar alemindendi o, kendini vermeyi bilen; gitmesi gerekiyormuş! Tarifsiz bir acı duydum: kucaklayıp yatağın dışına yuvarladım. Hemen hemen çıplaktı. Çok çelimsiz olduğumdan üstüne düştüm ve onunla birlikle sürüklendim halılar arasında, ışıksız! Bizimkilerin lambaları art arda, kırmızı ışıklarla yanıyordu yandaki odalarda. Kadın gözden kayboldu o zaman. Tanrının istemediğinden de çok gözyaşı döktüm. Sonsuz kente çıktım. Ey yorgunluk! Sağır gecede ve mutluluktan firarda boğulmuş. Dünyayı kar altında soluksuz bırakmak isteyen o kış gecelerinden biriydi sanki. Haykırıp "nerelerde o kadın? " diye sorduğum dostlar doğruyu söylemiyordu. Onun geçtiği yere bakan pencerelerin önündeydim her akşam: kefenli bir bahçede koşuyordum. İttiler beni. Sonsuz gözyaşları döktüm bütün bunlara. Sonunda toz dolu bir yere indim ve çatılar üzerine oturdum. Ve bu geceyle tükenmeye bıraktım bütün gözyaşlarımı gövdemin. -Yine de yıkılmışlığım hiç terk etmedi beni. Anladım ki günlük yaşamını sürdürüyordu o; ve iyiliğin aynı yere dönmesi bir yıldızın dönmesinden daha uzun zaman alıyor. Dönmedi ve dönmeyecek odama gelmiş olan o Tapılası Kadın, -hiç ummadığım bir şey. Gerçek, bu kez, dünyanın bütün çocuklarından daha fazla ağladım.
Sayfa 162 - Varlık
Reklam
Bir zamandır görüyorum, her şey nasıl değişiyor. Bir şey ayağa kalkmış, eyliyor ve öldürüyor ve acı veriyor. Bir andan ötekine aynı bahçeler değil artık bahçeler; sararıyorken ağır ağır, sapsan çürüyor; yol nasıl da uzaktı bana. Şimdi boşluktayım bütün bulvarlara bakıyorum. Uzak denizlere kadar, neredeyse, Ciddi, ağır, gökyüzünü mânilerini onun görebiliyorum.
Sayfa 34 - AyrıntıKitabı okuyor
Yapraklar düşüyor, sanki çok yükseklerden inercesine, sanki göklerdeki uzak bahçeler sararıp soluyor; düşüyorlar “hayır” dercesine. Ve o ağır dünya düşüyor geceleri yıldızlardan, yalnızlığa. Hepimiz düşüyoruz. Şu el, düşüyor. Bak başkalarına: Herkesinki öyle. Ama biri var, bu düşüşü ebedî bir şefkatle tutuyor ellerinde. 11 Eylül 1902 Paris
Sayfa 33 - AyrıntıKitabı okuyor
... Ben bahar olsam, yeminle, kendimi hakarete uğramış hisseder uğramazdım bir daha. İlkbahar Bahar 1894
Sayfa 31 - AyrıntıKitabı okuyor
Severim memleketin üzerindeki sessiz solgun saatleri: Bütün sokaklarda çocuklar evlerin önünde durur gizlice elele tutuşurlar. Çağrıyı hissediyor olmalılar, uzak çayırlardan kopup gelen bir çağrıyı; birbirlerine rehber olup çıkıp gitmek isterler kendi yurtları olmayan kara kapılardan. 19 Temmuz 1897 Münih
Sayfa 30 - AyrıntıKitabı okuyor
Bizi yalnızlaştıran ruh, çünkü, emin olmak ister birleştirdiğine bizi.
Sayfa 25 - AyrıntıKitabı okuyor
Reklam
Rilke'den Sonra
Tanrım, zamanı geldi; şarap mayalandı çoktan. Bir evi olmanın zamanı geldi ya da kimsesiz kalmanın uzunca bir zaman. Zamanı geldi yalnız olmamanın ya da tek başına kalacağız uzunca bir zaman. Kitaplara gömülerek tüketeceğiz saatleri ya da mektuplar yazarak çok uzak yerlere, yalnızlığımız içinden uzun mektuplar. Ve bir ileri bir geri arşınlayıp duracağız sokaktan, huzursuzluk içinde, bir bir düşerken yapraklar.
Sayfa 14 - AyrıntıKitabı okuyor
3.532 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.