INÉS: Unutmak ha! Ne çocukluk! Ben sizleri ta iliklerime dek hissediyorum. Sizin sessizliğiniz kulaklarım içinde haykırıyor. Ağzınızı mıhlayabilir, dilinizi kesebilirsiniz, ama varlığınıza engel olabilir misiniz? Düşüncenizi durdurabilir misiniz? Ben duyuyorum onu, bir çalar saat gibi tik tak yapıp duruyor, sizin de benimkini duyduğunuzu biliyorum. Kanepelerinizin üstünde büzüşüp otursanız da her yanda varsınız, sesler bana boğuk geliyor, çünkü sizin yanınızdan geçerlerken onları işittiniz. Yüzüme varıncaya dek her şeyimi çaldınız; yüzümü siz tanıyorsunuz, bense onu bilmiyorum.