herkesin çoktan okuduğu o kitabı sonunda ben de okudum evt. ama düşündüğüm gibi değildi pek. ortalara kadar beni depresif bi moda soktu. sevmem öyle kitapları ya da dizileri ama sonu nasıl bağlanacak merak ettiğim için okudum. konusunu bilmeyen varsa nora ablamız depresyonda ve (harbiden) bok gibi bi gün geçiriyo ve intihar etme kararı alıo. ama kendini bi kütüphanede buluyo. kütüphanedeki kitapların herbiri onun başka bir hayatını anlatıyor ve kitaplar sonsuz sayıda. işte kısaca o hayatlara şöyle bir bakıor ablamız kendisi için en iyisini bulana kadar. şurda iki spoi vercem: * * * kütüphaneye geldikten hemen sonra en merak ettiğim hayatı taa en sona koymuşlar. ama ben biliyodum en düzgün hayatın o olacağını. salak gibi gidip en başta dan’la olan hayatına da bakmazsın bu arada be kızım. dan’in ilk buluşmada garsona kaba davranması direkt red flag bnce. adamdan bi bok olmayacağı belliymiş yani. nora’nın annesinin ve kedisinin hiçbir hayatta yaşamaması çk üzfü bni. bi de joe ve ewan detayı:’))))) hugo’yu da sevmiştim başta sonra bu ikili tenasül edince kız çocuktan soğudu assssla anlamadım sebebini. ayy ryan detayları da çk güzeldi. her hayatında vardı adam. ama biliodum bi hayatında aralarında bi şi olacağını. ya bu kitapla ilgili tek derdim şey galiba nora’nın başladığı her işte iyi olması. yüzmeyi bırakmayıp olimpiyatlara çalışınca bilmem ne madalyası alması, grubu dağıtmama kararı alınca acayip ünlü olması ya da kitabını yazmayı bitirince çok satanlara girmesi falan. yani kitapta gösterilen hayatlarında yaptığı her şeyde çok iyi gibi gösterilmiş. tamam sonlarda öyle olmadığını söylüyor bazıları bok gibi hayatlarmış ama bana hiç gerçekçi gelmedi. okurken kendi hayatımın bommboş olduğunu bir kez daha fark ettim. nora’nın kök yaşamındaki gibi olacağımdan korktum. ama sonradan anladım ki nora’nın o mükemmel gibi gözüken hayatları hep fos çıkıyordu. nora hepsini kısa sürede arkasında bırakıp kütüphaneye geri dönüyordu (gerçi bazılarını bok yere bıraktı bence). ay aman öyle işte güzeldi kısaca

Gece Yarısı KütüphanesiMatt Haig · Domingo Yayınevi · 2021346 okunma

·

71 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

nek