Önceki derslerimde önemli bir problemde kalmıştık: yıldızların çökmesi sonucu oluşan ve inanılmaz yoğunluktaki nesneler olan kara deliklerle ilgili bir paradoks söz konusuydu.
Bir kurama göre özdeş özelliklere sahip kara delikler sonsuz sayıda farklı türde yıldızdan meydana gelebilirler. Diğer bir kuramsa, farklı türden olası yıldız sayısının sonlu olması ge rektiğini söyler. Bu aslında bir bilgi problemi dir. Evrendeki her parçacığın ve her kuvvetin evet-hayır sorusuna örtük bir yanıtı olduğu fikrine dayanan bir problemdir.
John Wheeler’m ifadesiyle 'kara deliklerin saçı olmadığı' için, dışarıdaki bir gözlemci kara deliğin içinde ne olduğunu söyleyemez. Tek bilinebilenler kara deliğin kütlesi, açısal momentumu ve elektrik yüküdür. Dolayısıyla olağanüstü miktarlarda bilgi, kara deliğin içinde dış dünyadan gizlenmiş durumdadır. Eğer karadeliğin içindeki dış dünyadan gizlenmiş bilgi miktarı, kara deliğin boyutlarıyla orantılıysa, o zaman kara deliğin bir sıcaklığı olmalıdır ve sıcak bir metal parçası gibi ışıldamalıdır. Oysa bu olanaksızdır çünkü herkesin bildiği gibi hiçbir şey kara delikten dışarı çıkamaz. Ya da öyle sanılıyordu. Bu paradoks, 1974 yılı başlarına kadar devam etti. O zamanlar ben bir kara deliğin ya kınlarındaki maddenin kuantum mekaniğine göre nasıl davrandığını araştırıyordum.
DS: Kuantum mekaniği olağanüstü küçük boyutlann bilimidir ve en küçük parçacık ların davranışını inceler. Bunlar, gezegenler gibi büyük cisimlerin hareketlerini betimle yen ve ilk kez Isaac Newton tarafından ortaya atılan yasalara uygun davranmazlar. Çok büyük nesneleri incelerken çok küçüklerin bilimini kullanmak Stephen Hawking'in öncü çalışmasıydı.
Büyük bir sürpriz olarak, kara deliklerin düzenli bir sıklıkta parçacık yayınladıklarını keş fettim. O zamanlarda herkes gibi ben de, kara deliklerin hiçbir şey yaymlayamayacaklan ka naatini paylaşıyordum. O nedenle bu can sıkıcı etkiden kurtulmak için çok uğraştım. Ama ne kadar çok uğraşırsam, etki yok olmamakta o kadar ısrarcı oldu. Öyle ki, sonunda bu olguyu kabul etmek zorunda kaldım. Aslında beni bu nun tamamen fiziksel gerçek bir süreç olma sına ikna eden şey, yayınlanan parçacıkların dalga boylarının termal dalga boylan olmasıy dı. Hesaplamalarım, kara deliklerin tıpkı sıcak bir cisim gibi parçacık yarattıklarım ve ışınım yayınladıklarını gösteriyordu. Ayrıca kara de liğin sıcaklığı da yüzey kütleçekimine doğru orantılı ve kütlesiyle ters orantılıydı.
DS: Bu hesaplamalar ilk kez kara deliğin çık maz bir sokağa doğru giden son durum ol mayabileceğini ortaya koydu. Doğal olarak kuramın öngördüğü bu yayılım, Hawking Işınımı olarak adlandırıldı.