Gönderi

PEYGAMBERİMİZİN VEFATI - Peygamber Efendimiz’in Son Sözleri
Peygamber Efendimizin vefâtına üç gün kala Cenâb-ı Hak her gün Cebrâil Aleyhisselam’ı göndererek Resûlü’nün hatırını sormuştu. Son gün olunca Cebrâil Aleyhisselam bu sefer yanında ölüm meleği Azrâil Aleyhisselam de bulunduğu hâlde geldi. Cebrâil Aleyhisselam: “–Ey Allâh’ın Resûlü! Ölüm meleği senin yanına girmek için izin istiyor! Hâlbuki o, Sen’den önce hiçbir Âdemoğlunun yanına girmek için izin istememiştir! Sen’den sonra da hiçbir Âdemoğlunun yanına girmek için izin istemeyecektir! Kendisine izin veriniz!” dedi. Ölüm meleği içeri girip Peygamber Efendimizin önünde durdu ve: “–Yâ Resûlallâh! Yüce Allâh beni Sana gönderdi ve Sen’in her emrine itaat etmemi bana emretti! Sen istersen rûhunu alacağım! İstersen, rûhunu sana bırakacağım!” dedi. Peygamber Efendimiz: “–Ey ölüm meleği! Sen (gerçekten) böyle yapacak mısın?” diye sordu. Azrâil Aleyhisselam: “–Ben, emredeceğin her hususta sana itaatla emrolundum!” dedi. Cebrâil Aleyhisselam: “–Ey Ahmed! Yüce Allâh seni özlüyor!” dedi. Peygamber Efendimiz: “–Allâh katında olan, daha hayırlı ve daha devamlıdır. Ey ölüm meleği! Haydi, emrolunduğun şeyi yerine getir! Rûhumu, canımı al!” buyurdu. Peygamber Efendimiz, yanındaki su kabına iki elini batırıp ıslak ellerini yüzüne sürdü ve: “–Lâ ilâhe illallâh! Ölümün, akılları başlardan gideren ıztırap ve şiddetleri var!” buyurduktan sonra, elini kaldırdı, gözlerini evin tavanına dikti ve: “–Ey Allâh’ım! Refik-ı A’lâ, Refîk-ı A’lâ (yâni yüce dost, yüce dost)!..” diye diye Rabb’ine duyduğu aşk ve iştiyâkın tezâhürü olan nice ulvî hâtıralarla dolu bir ömrü ardında bırakarak bu fânî âlemden hakîkî âleme hicret etti.
Altın Silsile
Altın Silsile
·
111 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.