Recâ sahibi ariflerden birisi Bakara sûresindeki borç ayetini (Bakara 282.) okuduğu zaman sevinir ve bu ayetle gönlü hoş olurdu. O ayeti okuduğunda Allah'ın rahmetine güveni ve ümidi artardı. Kendisine,
- Bu ayette kulu Allah'ın rahmetine güvendirecek bir şey yok. Sen bu sonuca nereden varıyorsun, diye sorulunca, şöyle demiştir:
- Hayır, onda insana büyük ümit veren bir mana mevcuttur.
- Nasıl, diye sorulunca, şu cevabı vermiştir:
- Dünyanın tamamı âhiret yanında azdır. İnsanın dünyadaki rızkı daha azdır. Rızkı içinde bu borcu daha da azdır. Yüce Allah bu konuda ihtiyatlı davranmamızı istemiş; bize şefkat göstererek borçlarımızı şahitlerle ve belgelerle kaydetmemizi tavsiye etmiş ve bu konuda Kur'ân-ı Kerîm'deki en uzun ayeti indirmiştir. Dünyada bizimle bu kadar ilgilendiğine göre, ahiretteki nimeti ne kadar büyük olacaktır kim bilir? O âhiret ki orada nefsimi azaptan kurtaracak hiçbir karşılığı ve bedeli yoktur.