Tüm kitapsever dostlarımıa günaydın diyor, kitaplarla güzelleşen vakitler diliyorum.
Dikkat!!
İsmail Güzelsoy okumak alışkanlık yapıyor. O'nun bir kitabını bitirince hemen bir başkasını okumak istiyorsunuz.
Mart ayından itibaren her ay bir kitabını okuyarak devam ettiğim bu yolculukta yine keyifli bir okuma deneyimi yaşadım. Konusu, kurgusu, kahramanları gibi detayları tabiki paylaşacağım sizlerle ama öncelikle bu kitabın bende yaşattığı duyguları paylaşmak istiyorum. Beni sadece gerçek kitapseverlerin anlayabileceği bir durum; okurken yazarı ile sohbet ettiğimi, onun kitabını onun dilinden dinlediğimi hissettim. Bir de gerçekten seven insan için ölümün bir ayrılış olmadığını, sevilen insan ile sevenin asla vedalaşamadığını okumak çok güzeldi.
Yıl 1941. Savaş zamanı ama İstanbul halkı için savaştan daha ön planda bir gündem var. Seri cinayetler işleyen bir Eyüp Vampiri. Konsolosluk çalışanı Sohrab ile torunu İskender 'in sohbet havasındaki paylaşımlarını okuyoruz. Onlarla birlikte, ölümü, aşkı ve sonsuzluğu sorguluyoruz. Sohrab 'ın torununa anlattığı hikâyeler ile nerelere, hangi kırık gönüllere gidiyoruz bir bilseniz.
Babasının yokluğunu kabullenemeyen bir çocuğa ölüm kavramını anlatmanın zorluğunu yaşıyoruz.
Ölen bir babanın ölmeden önce her ay gönderilmek üzere yaklaşık beş yıllık mektup yazdığını ve oğlunun o mektuplarda babasının varlığını yaşadığını okusanız siz de benim gibi heyecanlanır mıydınız?
Japon kızı Kameko, Sohrab'a ettiğin hayat yarenliği için teşekkürler...
Güzel anlatımı, akıcı dili, merak uyandıran kurgusu ile çok beğendiğim bir kitap oldu. #çıtyok u ve #ismailgüzelsoy un kitaplarını okumanızı tavsiye ederim.
İsmail Güzelsoy
·
377 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.