Herkese selamlar,
Bugün Mehmet Rauf'un Şair Evlenmesi adlı tiyatro oyunu eseri ile karşınızdayım.Eserde alafranga davranışları ve kıyafetiyle mahallenin ileri görüşlü fakat yoksul olan beyi Müştak Bey'in sevip evlenmek istediği Kumru hanım yerine onun huysuz ve yaşlı olan ablası sakine ile evlenmeye mecbur edildiğini ele alır.Şair Evlenmesi ,Türk edebiyatının Batılı tarzda ilk tiyatro eseri olarak kabul edilir.Ben eseri beğendim.Umarım sizlerde beğenirsiniz.Şimdiden keyifli okumalar diliyorum
Şair Evlenmesiİbrahim Şinasi · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201814,9bin okunma
Serenad diğer okuduğum kitaplarına göre kesinlikle daha başarılı. Tabi bu başarılı sözcüğü bu kitapla alakalı her şeyin çok iyi olduğu anlamına gelmesin. Kitabın beğendiğim yönleri de var beğenmediğim yönleri de. Bu
Kim bilir? Bazı kapıların bize kapalı görünmesi, önünde değil, arkasında bulunduğumuz içindir. Büyük şeylerin hepsi böyledir. Bir formülde hapsetmek için yakalamaya çalıştın mı senden uzaklaşırlar. Küçük sefaletlere inersin!
İttihat ve Terakki, Osmanlı İmparatorluğunun hiçbir hak ve nüfuzundan vazgeçmeye razı olmamıştır. İttihat ve Terakki; Arnavut, Ermeni, Rum ve Arap, bütün azınlıkların milliyetçi ve istiklâlci unsurların can düşmanı idi.
Kendimizi sevmiyoruz Kafamız bir
yığın mukayeselerle dolu; Dede'yi Wagner olmadığı için, Yunus'u Verlaine, Bâkî'yi Goethe ve Gide yapamadğımız için beğenmiyoruz. Uçsuz bucaksız Asya'nın o kadar zenginliği içinde dünyanın en iyi giyinmiş milleti olduğumuz halde çırılçıplak yaşıyoruz. Coğrafya,kültür,her şey, bizden bir yeni terkip bekliyor;biz misyonlarımızın farkında değiliz . Başka milletlerin tecrübesini yaşamaya çalışıyoruz.
Suriye, Filistin ve Hicaz da:
-Türk müsünüz?
Sorusunun birçok defalar cevabı:
-Estağfurullah! idi.
Bu kıtaları ne sömürgeleştirmiş, ne de vatanlaştırmıştık.
Osmanlı İmparatorluğu buralarda, ücretsiz tarla ve sokak bekçisi idi.
Eğer medrese ve şuursuzluk devam etmiş olsaydı, Araplığın Anadolu yukarılarına kadar gireceğine şüphe yoktu.
Halep'ten bu tarafa geçmeyen şey, yalnız Türk kağıdı değil, ne Türkçe ne de Türk geçiyor.
Floransa ne kadar bizden değilse, Kudüs de o kadar bizim değildi. Sokaklarda turistler gibi dolaşıyoruz.