16. yüzyıl Avrupa'sı ve Ortaçağ'ına göz atmamızı sağlayan bu kitap bir değirmencinin Engizisyon'da yagılanma sürecini anlatıyor. Menocchio doğu İtalya'da sıradışı bir değirmencidir. Okuduğunu, gördüğünü ve öğrendiğini sorgulayan Menocchio matbaanın icadıyla kitaplara reformun hareketlenmesiyle kendini başkalarına hür iradesiyle anlatmaya başlar. İşler öyle büyür ki artık söylemleri mahkemelere ve papazlara kadar ulaşır.
Dine ve evren kuramına dair cümleleri sapkın düşünceler olarak suçlanmaya başlar. Türkler, Yahudiler, Hristiyanlar ve hatta sapkın düşüncede olanlar bile Tanrı'ya göre "eşit" bir hakka sahiptir. Sadece "düşünerek" ölüme mahkum edilen bir köylünün akılda kalan bilgiler bizleri hem suskunlaştırırken hem de düşündürtüyor. Eline aldığı her kitabı (Kuran dahil) okuyan Menocchio kendi düşünsel kuramını yarattığı için belki de yargılandı veya halkı bu kuramla etkisi altına almaya başladığı için, kim bilir?!
Giordano Bruno ile Engizisyon tarafından aynı süreçte ölümle cezalandırılmış olup günümüzde olan bir takım belgelerle desteklenmiş. Açıkcası tarihin bu açıdan değerlendirilmesi sizi meraklı bir okumacı haline sokuyor. Sınıflar arasındaki uçurum farklılığı, dini diktatörlük, bu durumdan müzdarip olan Avrupa burjuvazisinin çatışması ve eşitçilik fikri bu kitapta altını çizdiğim yegane meselelerdi.
Kesinlikle okunması gerektiğini düşünüyorum, özellikle tarihi inceleme yanlısı olanlar için tavsiye ediyorum. Ayrıca Halk kültürü ile Avrupa kültürü arasındaki bu sentezi okurken eminim not almak isteyeceğiniz çok yer olacaktır. Zor okunan kitaplar arasında benim adıma yerini aldı. İyi kilerden biri oldu.
#peynirvekurtlar #ilformaggioeivermi #carloginzburg #metiskitap