Gönderi

Christof Koch: Bir bilim insanı olarak yalnızca şunu söyleyebilirim: Platon'a veya Descartes'a kadar geri gidebiliriz ve geçtiğimiz 2300 yıl boyunca bilincin felsefi veçhelerinde herhangi bir ilerleme kat edemedik. Son 2000 yıldır filozoflar, güneşin altında bulunan hemen hemen bütün sorular konusunda son derece yanılmışlardır. Hiçbir zaman filozofların verdiği cevaplara kulak asma, ama sordukları sorulara mutlaka kulak ver. Filozoflar ilginç sorular sorarlar, ancak cevapları genellikle faydalı veya anlamlı değildir. Bilim insanları ise oldukça farklıdır; genellikle daha mütevazı olursun, çünkü bir sistemi üç veya dört değişkenle bile anlamak için oldukça sınırlı bir kabiliyetin olduğunu bilirsin. Bütün bu bilgilerin geçici olduğunu ve önümüze neler çıkacağını görmek için beklememiz gerektiğini bilirsin. Bu yüzden, son 200 yılda müthiş bir şekilde başarılı olmuş bir şeyi yapmaya neden devam etmeyeyim, anlamıyorum. Susan Blackmore: Kesinlikle aynı fikirdeyim. Peki, bilinç üzerine çalışan günümüz filozoflarının herhangi bir katkıda bulunup ileri doğru herhangi bir adım attığını düşünmüyor musun? Christof Koch: Bunların hepsi benim değerli meslektaşlarım. Kişisel olarak hepsini seviyorum; bir bilim insanı olarak yaşamımda filozofların bana katkısının, bazı sorunları netleştirmeme yardım etmeleri olduğunu düşünüyorum. Örneğin, kullandığım dili ele alalım. Nedenden bahsederken veya BNB'nin bilinç için yeterli olup olmamasından veya bilince neden olup olmadığından bahsederken çok daha dikkatliyim. Filozofların bu noktada bir katkıda bulunduğuna şüphe yok. Fakat onları bilincin varolduğu, varolmadığı veya asla açıklanamayacağı gibi sonuçlara götüren ve temelde dil oyunlarına dayanan bu incelikle işlenmiş argümanların hiçbirine inanmıyorum. Benim için bilinç arayışı ampirik bir sorun. O halde, hadi onu iyice zorlayalım ve bakalım ne oluyor.
·
766 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.