Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

128 syf.
6/10 puan verdi
Yazmak, geri çekilmektir. (Derrida)
Jacques Derrida
Jacques Derrida
bu eseri 1972 yılında La dissemination başlıklı kitabından bir bölüm olarak yayınlamıştı. Zihin karmaşasına düşüren bu eser bizlere aslında niteliksel bir şeyler sunmuyor. Keza
Jacques Derrida
Jacques Derrida
kendisi de bu eserin tek bir anlamı olmadığını, her okuyucunun kendi dünyasından bir şeyler çıkararak anlamlar katabileceğini söylüyor. Post-yapısalcı Fransız entelektüellerinden olan
Jacques Derrida
Jacques Derrida
Sokrates
Sokrates
’in de fikirlerinden belirttiği üzere nesnelere önem vermenin zararları ve onların etkileri üzerine bir düşünce yapısı kurmuştur. Türkçeye çevirisi yapısöküm (yapıbozucu) diye geçen bu akım popülist kültürün insanları ayrıştırıp, parçalaması üzerine ilerlemektedir.
Platon'un Eczanesi
Platon'un Eczanesi
Platon (Eflatun)
Platon (Eflatun)
’un
Phaidon
Phaidon
eserinin etrafında geçmektedir. Sanki onu çepeçevre sarmış ve onu bırakmak istemeyen biri gibidir. Bu akımın özünde yalanlara inanmamak ya da eğer inanıyorsa bile bunları görmezden gelme olarak tanımlar. Hakikatin ve değer sorunsallığının peşinden giden filozof bizlere kaos dolu bir eser bırakıyor.
Platon (Eflatun)
Platon (Eflatun)
’un
Sokrates
Sokrates
’in ölümünü ele aldığı diyaloglarının üzerinden giden kitapta ilaç insan vücuduna teatral bir sunum yapıyor. Burada iki tözden bahsetmek mümkündür. Bunlar logos ve pharmakondur. Bilginin kaynağını ilaca bağlamıştır. Fakat ilacın insan vücuduna etkilerinin kesin bir olumlaması söz konusu değildir. Nasıl ki bir düzeltme/iyileştirme mümkünse Sokrates gibi zehri içerek hayatını sona da erdirebilirdi. Bir bölümden, “Büyü bozma, şeytan çıkarma ve panzehir diyalektiktir.” diyor. Burada tam olarak neyi belirtmiştir? Platon’un kehanete, sihirbazlara, büyücülere ve efsunculara karşı güvensizliği varken neden böyle bir ifadede bulunmuştur? Burada tez ve antitezlerin çarpışmasını görebiliriz.
Sigmund Freud
Sigmund Freud
’un bizzat psikanaliz kuramını üzerine temellendirdiği “bilinçdışı (unbewusstsein)” adıyla düşüncenin önüne getirildiğinde ise felsefenin bu anlamda bir psikanalizini (psukhē analizini) gerektirecek biçimde psukhē, diğer temel yetileri sevgi (arzu; eros) ve şiddet (öfke; thumos) yok sayılarak yalnızca muhakeme (logistikon) yetisi üzerinden zihne indirgendiği “bastırılmış” hâliyle önümüzdedir.
Jacques Derrida
Jacques Derrida
Sigmund Freud
Sigmund Freud
’un burada yanıldığını fark etmiştir ve yanlış teşhise düşmüştür.
Jacques Derrida
Jacques Derrida
, baba, oğul ve yaşayan logos’u birlikte ele alarak, doğrudan Hristiyanlık inancındaki Teslis (Holy Trinity: Baba, Oğul, Kutsal Ruh) başta olmak üzere temel kavramlara atıfta bulunan bir niyetini de ortaya koymuştur. Logos’u baba olarak ele alıp değerlendirir. Oğul ise bir tür ilaçtır. Bilgelikten gelen tin buradan oğula aktarılır ve faydalı bir öz elde edilir. Kutsal üçlemedeki birleşme böylece gerçekleşir. Yapısökümü var eden yapı bir sandalyenin nasıl yapıldığı değil onun oluşudur. O sandalye oradadır ve varlığı oluşuna bağlıdır. Kişinin maddi durumunu ele verecek nitelikte de olabilir veyahut iyi bir konfor sağlayabilirdi. Oradaki duruşu bir tür ihtiyaçtan ileri gelmektedir. Lakin bizim burada ele almak istediğimiz sandalyenin kendisi değildir. Onun özüdür. O bir ağaçtan gelmedir. Ağaçtan önce ise onun oluşumunu sağlayan diğer maddeler vardı. Yine de ihtiyacın olduğu araç ağaç değil sandalyedir. Hakikat budur. Hakikat bazen bir yanılsama da verir. Arkadaşlıkların varlıkları da birer hakikattir ama onlar birer nesne değildir. Saf bir ihtiyaçtan değil de duygusal bağlarla sürdürülürler. Yanınızda oldukları zaman hissettikleriniz sadece geçici hazlar vermektedir. Oysa bir sandalye haz değil ihtiyaçtan doğan bir gereksinim verir. İşte buradan ilacın insan vücuduna ve zihnine nasıl tesir edebileceğini farklı bir boyuttan ele alacağım. Modern Prometheus olarak bilinen karanlık çağın eseri
Frankenstein Ya Da Modern Prometheus
Frankenstein Ya Da Modern Prometheus
üzerinden gideceğim. Doktor Victor Frankenstein’ın kendi bağlamında bilimi ve ilaçları harmanlayarak yaptığı görsel iktidar bizlere hiç görülmemiş şeyler vaat ediyordu. Bunlar logos ve pharmakondur işte. Bilgiye olan eğilimi ve ilime olan yaklaşımı ona hiç olası olmayan faaliyet sundu. İlacın tesiri de böyleydi. İnsanların ilaca olan gereksinimleri var olma çabalarının kısıtlı yıllarını arttırmaktı.
Jacques Derrida
Jacques Derrida
’nın felsefesinde görünene değil görünenin görünmeyen kısmına odaklanırdık. Gereksinimlerin hayatımıza etkisi Sokrates’in isteğiyle içtiği zehir gibidir. Bizlerde vücudumuza isteyerek sayısız ilacı almışızdır. Kitlesel bir intihar hareketi gibidir. Niteliksel olarak ele alındığında kocaman bir piyasası vardır.
Platon (Eflatun)
Platon (Eflatun)
’un “Okuma da bir tür yazmadır” yaklaşımı, pharmakon teriminin bizlere vaat ettiği ile benzerliği vardır. O bir tür yaşam hilesidir. Nasıl ki yazmak için önce okumayı bilmek gerektiği gibi, ilacı alabilmek içinde hem yaşamak gerekirdi hem de hasta olmak.
Sokrates
Sokrates
’in baldıran zehrini içmesiyle
Platon (Eflatun)
Platon (Eflatun)
’un bakış açısı da değişir ve bu intiharın özünü pharmakon olarak niteler. İşte bu kadar karmaşık bir ağı olan bu kitapta
Jacques Derrida
Jacques Derrida
aslında bizlere ilaçları övmek gibi bir gayede bulunmuyor. Bu kitap aslında bana göre iyi bir retoriktir. İlerideki iyi
Jacques Derrida
Jacques Derrida
okumalarında farklı anlamlar çıkarma ihtimalimin olduğunu düşünürsek felsefenin mantıksal önermelerle ilerleyişi hiçbir şeyi iki kez aynı bağlamda düşündürtmez.
Herakleitos
Herakleitos
’un dediği gibi, “Aynı nehirde iki kere yıkanılmaz.” Dekonstrüksiyon bana milenyum çağında teknolojik aygıtlara olan hayranlığımızı çok iyi bir şekilde anlatmaktadır. Gereksinim dışı eylemlerimiz bizlerin arzu duyduğumuz ama ihtiyaçtan doğmayan eylemlere yöneltir. Nasıl ki bir telefonun üst modeli çıktığında hemen yenisini almayı arzularsak, bunun kapitalist çağda bizlere dayatılan bir fikir olduğunu fark etmeden bunun içine düşeriz.
Platon'un Eczanesi
Platon'un EczanesiJacques Derrida · Pinhan Yayıncılık · 201496 okunma
··
564 görüntüleme
Emre okurunun profil resmi
Yazmak sadece kişinin demirden bir duvarın ardına sığınması gibidir. Ben bu çağın insanı değilim!
Emre okurunun profil resmi
Dergiyi açıyorsunuz ve karşınıza çıkan bu yazı oluyor. Sadece birkaç resim eklemiştim. Dergi havasında daha okunası olmuş sanki. anyflip.com/cbptz/ohao
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.