Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

188 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Neden Murakami neden, neden bu kadar güzel romanlarında bu kadar çok soru işareti bırakıyorsun? Tamam senin tarzın bu olabilir, kitaplarını okuduktan sonra okurlarının düşünmesini istiyor olabilirsin ama yine de bu kadar cevapsız soru işareti bırakmasan mı ki acaba diye de düşünmeden edemiyorum. Şöyle bir durum da var ki bu derece neden diye sormuş olsam da Murakami’nin finallerini, bıraktığı soru işaretlerini seviyorum. Finalden çok aslında kitap içinde okura verdiği, vermek istediği duygulara kesinlikle daha çok önem veriyor. Bu kitabında ise okuduğum diğer Murakami kitaplarına göre cevapsız kalan çok daha az soru işareti vardı; az olan soru işaretlerinin içinde de bana göre kitabın en güzel sorusu olabilecek olan neden karşıma daha önce çıkmadın sorusu. Cevaplanabilecek bir soru mudur, cevaplansa bile ne derece tatmin edebilir bunlar da yan sorularıdır. Sınırın Güneyinde Güneşin Batısında, Murakami’nin kitapları arasında bilindik tarz unsurlarına göre farklılık gösteren bir kitap, farklılıklar genel olarak aynı olsa da iki madde halinde sıralayabiliriz. En önemlisi olarak da bu kitabında kediler yok, kedi göndermesi ve kedi sevgisi var ama bu sefer ne konuşan kediler var ne de bir yerde hâkimiyeti olan kediler var. Bir başka olmayan da Murakami’nin kullandığı fantastik öğeler, masal ile gerçeği harmanlandığı yer yer gerçekçi yer yer de garip gelen masalsı fantastik öğelerine maalesef bu kitabında yer vermemiş. Murakami’nin fantastik öğelerini okurken düşünmek, sorgulamak ve yaptığı metaforlara anlam çıkarmak ise Murakami okumanın ayrı bir keyfidir. Hacime sıradan, sıkıntısız gibi görünen bir hayat sürmektedir, kariyer ve maddi imkânlar olarak bayağı yükseklerde, evli ve iki de kız çocuğu babasıdır. Şimamoto tekrardan karşısına çıktığında bir ikilemde kalır ve her bir şeyi ile artık yüzleşir ve sevdiği eşi olan evlilik ile aşkın da arasında kalır. Bu kısımlarda betimlemeler, verilmek istenilen duygular o kadar güzel veriliyor ki yasak aşkı anlatmasına rağmen sanki yasak kelimesi olmadan bir aşkı okutuyor, yasaklığı değil de sanki ufak tefek başka bir sorunları var gibi ama yine de yasaklığını bilip okumamız ama yasaklığına hak vermek istemeyeşimiz aşkın etkileyiciliğini yapan en büyük unsuru. Aşkın içinde verilen cinsellik farklı ve çok uçarı gelse de aşkın bir üst seviyesi olarak, sevgi ve aşkın gerçek manada yaptığı bir istek olarak, bir yerlere dokunarak veriliyor. Gönüllerde farklı kişiler varken farklı bedenlerde yaşanması da sanırım en çok dokunduğu kısımdı. Hacime ve Şimamoto’nun arasındaki mükemmel uyum, her bir şeyin, dinlenilen müziğin, okunulan kitabın, yenilen ya da içilen bir gıdanın bile damak tatlarına uygunluğu ile yaşanılan bir aşkı okuyoruz; ama birbirilerinin hangi eksiğini tamamlayıp, Şimamoto Hacime’de hangi yokluğun vücut bulmuş hali, Hacime ile Şimamoto birbirlerinde neleri tamamlıyordu soruları çoğunlukla cevapsız bırakılmış ve yorumu da okura kalmış. Verilecek birçok cevap var ama hepsi de Şimamoto’nun muhtemelenler ve bir sürelerle dolu dolu olan cevapları, sözleri gibi olur. Farklı, düşündürücü ve kesinlikle de çok güzel kitaptı. Tüm neslimin okumasını istediğim kitaplara bir yenisi daha eklenmiş oldu. youtube.com/watch?v=YlhHIfg...
Sınırın Güneyinde, Güneşin Batısında
Sınırın Güneyinde, Güneşin BatısındaHaruki Murakami · Doğan Kitap · 20124,278 okunma
·
428 görüntüleme
Pınar Polat okurunun profil resmi
Merhaba, Detaylı yanıt için teşekkür ederim öncelikle. Murakami benim ilk kitabımdı. O zamanlar pek ünlü sayılmazdı (Tankut Gökçe'nin keşfi - 2007) Açıkçası Murakami'nin diğer kitaplarını okumadım. Neden bilmiyorum. Kıyaslamak istemedim belki kendi kalemimle :) Bir de çeviri benden çıkınca hüzünle öfke arası hislere kapıldım. Benim kontrolümden çıkıp insana karışmıştı. Uzun süre yorumlara bakmadım. Şimdi burada onlarca alıntıyı görünce sürpriz oldu açıkçası. Nasıl yani diyorum... Okumuşlar ve beğenmişler. Bunun üzerine hızlıca bir inceleme yazdım ama onu detaylandırmakta fayda var. Kitabın sonunun az çok net olduğunu düşünerek son cümlemi yazmıştım. Lakin yapılan bütün yorumlarda sonunun muallakta kaldığı yazıyordu. Okuyucular adeta isyandaydı. Ama bana göre az çok net bir sonu vardı. Bunu da 10 yıldan fazla süre bir yere yazmadım. İncelemede kısaca yazıyor. Açarım onu sonra. Okuduğunuz ve değerlendirdiğiniz için teşekkürler. Belki bir ara çeviriye dönerim bu vesileyle :)
mithrandir21 okurunun profil resmi
Ben teşekkür ederim. Okudum incelemenizi, detaylandırmakta evet fayda var ama bu kısa haliyle de son kısmıyla bilgilendirici olmuş.
Pınar Polat okurunun profil resmi
Merhaba. Kitabı ben çevirmiştim ve soru işaretlerine dair birtakım cevaplarım var. İsterseniz sorabilirsiniz. Sevgiler.
mithrandir21 okurunun profil resmi
Merhaba Pınar Hanım. Murakami'nin kitaplarında başta Hüseyin Can Erkin'in çevirileri olmak üzere tüm çevirilerini çok beğeniyorum. Bunun da sebebi Sahilde Kafka romanındaki Nakata karakterinin safça diyalogları diyebilirim. Size de bu güzel çeviriniz için öncelikle teşekkür ederim. Oluşan soru işaretlerime gelecek isek, siz daha iyi bilirsiniz Murakami'nin kitaplarında genel olarak bir son yoktur, ana konu ve içindeki yan konular da dahil olmak üzere birçok şeyi cevapsız bırakır kitaplarının sonlarında. Okumamın üzerinden bayağı zaman geçti maalesef onun için bu kitaba dair ne oldu, nasıl bitti vs. tarzındaki sorularım aklımda da değil maalesef. Gerçi cevapları da net cevaptan ziyade yoruma açık cevaplardır diye düşünüyorum. Onun için genel olarak yorumunuzu tabii ki okumak isterim ama incelemeniz de varmış, öncelikle incelemenizi okusam sanırım daha da iyi olabilir.
cessie balık okurunun profil resmi
şarkının güzelliği <3
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.