Uzun zamandır bu kadar hızlı bir kitabı bitirmemiştim. Yan okumalarım olmasa bir günde biterdi sanırım. Ishiguro’nun değişik bir tekniği olduğunu düşünüyorum. Merak ettiriyor ama bir yandan sakince ilerliyor. Büyük bir gizemi öğrenmek için sayfaları heyecanla çevirmiyorsunuz ama sakince neler olabileceğini tasavvur ediyorsunuz. Bu kitap da öyleydi. “Kathy neden bir bakıcı? Bu gittikleri okul da nesi? “ diye sorular sorarken yazar bunlara direkt bir cevap vermek yerine bizi Kathy’nin geçmişine götürüyor. Sanki Kathy karşımızda ve anılarını anlatıyor. En yakın arkadaşı Ruth’dan bahsediyor. Bu kıza gerçekten sinir olmuştum, yazar bu kızı sevmemizi istemiyor ama sonra bu kıza ister istemez üzülüyoruz. Bir başkasının klonu olan bağışçılar, sonlarını bile bile yaşıyorlar.
Distopik bir dünya kuruyor yazar fakat bunu yaparken aslında bu dünyanın çok da uzak olmadığını gösteriyor. Güzel bir kurguydu, tavsiye ederim.