Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Odamda o küçük eski zaman aynalarından biri vardı, sanki camı nefeslerle soluklaşmış gibi daima biraz bulanık olan aynalardan. Madem içimde o kadar ciddi bir şey vuku buldu, o halde değişmiş olmalıyım diye düşünüyordum safça, fakat aynı bana her zamanki suretimi yansıtıyordu .lı, kararsız, ürkmüş, düşünceli bir yüz. Elimi yüzümde gezdiriyordum, bir temasım izini silmek için değil de, gerçekten ben olduğumdan emin olmak için. Belki de hazzı bu kadar korkunç kılan, bir vücudumuz olduğunu bize öğretmesidir. Daha önce bu vücut sadece yaşamamıza yarıyordu. Şimdi ise, bu vücudun kendine özgü bir var oluşu, hayalleri, iradesi olduğunu hissediyoruz ve ölümümüze kadar onu hesaba katmak, ona boyunemek, onunla uzlaşmak ya da mücadele etmemiz gerekecek. Ruhumuzun onun en iyi hayalinden başka bir şey olmadığını hissediyoruz (hissettiğimizi sanıyoruz). İç sıkıntımın ikinci bir suretini çıkartan bir aynanın karşısında, yalnızken, vücudumla, onun zevkleri ya da acıları ile ne gibi bir ortaklığım olduğunu düşünmüşümdür, sanki o vücuda ait değilmişim gibi. Ama ben ona aitim, dostum. Bunca kırılgan görünen bu vücut benim erdemli kararlarından daha uzun ömürlü halbuki da, zira ruh çoğu zaman ondan önce ölür. Bu cümle Monique, kuşkusuz sizi itirafımın bütününden daha çok sarsmıştır: siz ölümsüz ruha inanırsınız. Sizin kadar emin olmadığım ya da daha az gururlu olduğum için beni bağışlayın; ruh bana çoğu zaman vücudun aldığı sıradan bir soluk gibi görünüyor.
·
35 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.