Ve Bir Pars Hüzünle Kaybolur’da, yüksekokulu yarıda bırakmış, askerliğini yaptıktan sonra çocukluğunu geçirdiği kasabaya dönen bir gencin kasabadaki günlerine onun anlatımı ve ona özgü bakış açısından tanık oluyoruz. Ve romanın sonlarına doğru öğreniyoruz annenin bir zaman önce ölmüş olduğunu. Anlatıcı, annesini sürekli eski günlerin içinde; yaşarken, konuşurken, ev işleriyle uğraşırken… göstererek, canlandırarak anlatıyor. Çocukluk aşkı Ceren’in ona annesinin ölümünü/ölmüş olduğunu anımsattığı cümleye kadar öğrenemiyoruz bu acı gerçeği. Annenin kaybedilmesi, masalların, düşlerin ve çocukluğun kaybedilmesi anlamına da gelir bir bakıma. Anlatıcı genç, düşlerine, anılarına sımsıkı sarılırken anne imgesini de bırakamıyor…