Ömer Seyfettin 'in "İlk Namaz", "Bahar ve Kelebekler...", kitaba ismini veren "Ant" ve "Falaka" adlı öykülerinin bir derlemesi. Ant ve Falaka adlı öykülerini çocukken okumuştum, ancak tekrar okuduğumda hatırladım. Ömer Seyfettin öykülerinin ne denli kaliteli olduğunu, sanki daha dün okumuşçasına net hatırladığımda bir kez daha anladım. Elbette çocukken okunan ve yaşanan olay ile olguların akılda kalma ihtimali çok yüksek, ancak değişen yaşa rağmen aynı keyfi alabilmek ya da aynı hayranlığı duyabilmek bence çocukluk hatıralarından bağımsız bir durum. Hikâyelerin konusuna gelirsek: İlk Namaz, bir adamın annesi aracılığıyla namaza başlangıcını anmasını ve eskiye duyduğu özlemi konu alıyor. Bahar ve Kelebekler, bence çok özel bir hikaye. Meşrutiyet sonrası dönemi konu aldığı düşünülürse, kadının özgürleşmesine yönelik yaptığı vurgu bakımından çok değerli. Büyüknine ve onun torununun torunu olan bir genç kızın kendi kuşaklarına dair bakış açısı güzel bir tartışma ortamı oluşturmuş, aynı zamanda da kadının rolüne yönelik önemli mesajlar vermiş. Ant, iki küçük çocuğun kan kardeşliği üzerine kurulu trajik hikâyesi. Falaka ise, güldürüsü ve ince alaycılığıyla oldukça güçlü bir eser. Medrese eğitiminin ve bu eğitimdeki hem fiziksel hem zihinsel eksikliklerin değerli bir eleştirisi.
Ömer Seyfettin, tekrar tekrar okunacak, her seferinde yeni dersler alınacak güçlü bir kalem. Okuyun ve okutun derim. Keyifli okumalar.
AntÖmer Seyfettin · Can Yayınları · 20211,581 okunma
·
60 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.
