Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Abdulaziz Bekkine hakkında
Abdülaziz Efendi, Hasib Efendi kadar yumuşak olmamakla beraber, asık suratlı bir insan da değildi. Cemiye tin durumundan, Müslümanların aczinden ve zaaflarından son derece mustarip olan bu zat, günlük hayatında çok defa mütebesşimdi. Ufak tefek şakalar yapar, yakınlarına takılmayı severdi. Hafif eğik orta boylu, kısa, seyrek, kırmızıya çalan kahverengi sakallı, mavi gözlüydü. Gözlerinin içi parlayarak gülmesine, ilk defa karşılaştığım andan itibaren sık sık şahit oldum. Bir defa elinde bir zembille amcamın Çarşamba'daki helvacı dükkânına gelmiş ve tezgâhta duran amcamın oğlu Hasan'a "At martinini Debreli Hasan dağlar inlesin" türküsünü mırıldanarak takılmıştı. *** Abdülaziz Efendi'nin bir hususiyeti de her yaşta, her seviyede ve her sınıftan insanlarla çok kolay bir şekilde diyalog kurabilmesiydi. Bu yüzden evine her çeşit insan gelmişti. Bir defasında da bir arkadaşımız, Burhan Pandul, şifa ümidiyle, alkolik bir adamı kendisine getirmek için izin isteyin ce "Buraya her çeşit insanı getirebilirsiniz, yalnız kibirli olmasın, çünkü kibirli insan şeytana satılmış demektir" demişti.
·
492 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.