Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Düşündünüz mü? Hepsi tuhaf bir şekilde birbirlerine benzemiyor mu bu yüzlerin? Bu kişileri tıpkı derinden derine birbirlerine bağlayan o görünmez bağ gibi, yüzlerini de birbirine benzeten bir şey yok mu sizce? Sessizlerin, anlatmayı bilmeyenlerin, kendini dinletemeyenlerin, önemli gözükmeyenlerin, dilsizlerin, o iyi cevabı hep olaydan sonra evde düşünenlerin, insanların hikâyelerini merak etmediği o kişilerin yüzleri diğerlerinden daha anlamlı, daha dolu değil mi? Sanki anlatamadıkları hikâyelerin harfleriyle kaynaşıyor bu yüzler, sanki sessizliğin, ezikliğin, hatta yenilginin işaretleri var onlarda. Kendi yüzünüzü de düşünmüştünüz değil mi bu yüzlerin içinde? Ne kadar kalabalığız hepimiz, ne kadar acıklıyız hepimiz; ne kadar çaresiziz çoğumuz! Ama sizleri gene kandırmak istemem: Ben sizlerden biri değilim. Eline kağıt kalem alıp bir şeyler döktürebilen, bu döktürdüklerini de başkalarına iyi kötü okutabilen kişi, biraz olsun kurtulmuş sayılır bu hastalıktan. İşte bunun için, belki de bu en önemli insanlık durumundan hakkıyla söz edebilen bir yazara rastgelmedim hiç, Artık elime kalemi her alışımda yalnızca bir tek konu olduğunu anlıyorum: Yüzlerimizin gizli şiirine, bakışlarımızın korkunç esrarına girmeye çalışacağım artık, hazırlanın.
Sayfa 245 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
·
104 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.