Mehmet Yıldızın videolarını hep izlerdim. O huzur dolu konuşmalarını dinler, ders alırdım. Ve ne güzel bir mutluluk ki, kitapını okumakta nasip oldu. Önce onu söyleyeyim ki, kitab deyerli arkadaşım tarafından doğum günüme hediyye olunmuş bir kitab ve benim için çok çok özel bir hediyye. Hayatımda ilk defa elime alarak, sayfalarını koklayarak başdan sona okuyarak, alıntılar ve bir sürü not alarak okuduğum bir kitap oldu. İlk incelememim de bu kitapdan olmasını istedim. Kitap elime öyle ihtiyacım olduğu dönemde eriştiki. Hediyemi aldıktan sonra eve gelirken dayanamadım ve otobüsdece okumak istedim. Öyle rast gele bir sayfanı açtım ve okumaya başladım. Latifelerimiz, manevi organlarımızdan bahs ediliyordu. Mehmet abinin dediyi gibi: "...Zindan boğazı sıkılmış adam gibi 'of, of' deyip dünyadan daha geniş bir yer istediğin hâlde; bir zerrecik, bir iş, bir hatıra, bir dakika içine girip yerleşiyorsun. Koca dünyaya yerleşemeyen kalb ve fikrin o zerrecikte yerleşir." "Ufacık bir zerrecik... Sıkıyor seni yahu. Başka bir yere gidiyorsun, o da seninle geliyor. Çıkamıyor zihninden. Söküp atamıyorsun. Başka bir şehre taşınıyorsun ama zihninden sökemiyorsun. Dünyada istediğin yere gitme imkânın varken bir zerrecik seni boğuyor. Yok mu böyle bir günümüz?" İşte ben kendimi tam da bu sayfalarda yazıldığı gibi hiss ediyordum. Ve ardı: "En şiddetli hissiyatınla o dakikacık, o hatıracıkta dolaşıyorsun. O hatıranda dolaşıyorsun, Acaba şunu deseydim o an değişir miydi? Acaba böyle yapsaydım bu olayı değiştirebilir miydim? Diye sürekli seni sıkan o hatıranı düşünüyorsun. Bakın insan doğmadan önce bir anne karnına sığar, doğduktan sonra koca dünyaya sığmaz. Ama ölünce yine minnacık bir kabre sığacak. Bir düşünün bir insanı koca dünyaya sığdıramayan şey nedir? Aşk..." Gözlerim dolarak okuduğum bu sayfalar sanki o anda tam da benim için yazılmıştı. Defalarca okuduğum bir bölüm oldu. Ve çok çalışıyorum hayatımda uygulamak için. Doğru yolu bulmak için. Allah'la irtibatı sağlam bir kul olmak için latifelerimizi açık tutmak lazım. Kitapı her okudukca Mehmet abinin dediyi gibi film izler gibi deyil de idrak ederek okumaya çalışıyordum. Sanki Mehmet abi karşımda durmuşda benimle konuşuyor gibi hiss ediyordum. Her anlatdıkca hakketen de böyle yaa diyordum. Her okudukça iyiki Rabbim namaz kılmayı nasip etmiş, iyiki söylüyordum. Aynı zamanda da her okudukça aceba ben hakketen namaz kılıyorum mu diyerek kendimi sorguladım. Hakketen çok büyük dersler aldım. Okuyan her kesin her hangi bir bölümde kendini bulduğuna, bitirdikten sonra ise kalbi huzurla dolduğuna eminim. Okudukca baştan sona kadar bir çok tevafuklarla karşılaştım. Kitab çok akıcı. Günümüzde her kesin okumalı olduğu bir kitap. Bana göre hayatımın ve hayellerimin en güzel hediyyesi ve tekrar tekrar okuya bileceyim bir kitab oldu. Gerçek aşkı arayan bütün kardeşlerime okumalarını tavsiye ederim. Anladığınız Aşk 5 vakitden ibaretdir. O tamamsa diğer her şeyde de aşk olucaktır elbet. Her ne olur olsun ayakta kalmayı becermeli, sabır ve şükürle yolumuza devam etmeliyiz. Bu yolda Rabbim daim yanımızda olması dileyi ile. Yeterki sen güven ve hep gülümse kardeşim, baksana tırtıl öldüm demiş, Allah kelebek yaratmış... Hayırlı ve aşk dolu okumalar...

Aşk 5 VakittirMehmet Yıldız · Nesil Yayınları · 20162,607 okunma

·

89 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

...arayanlar...