Filibeli Ahmed Hilmi - A’mâk-ı Hayal @isbankasikulturyayinlari ° "Halkımız içinde bir zümre var ki yalnız"bilmediğini bilmez", bundan başka her şeyi bilmek iddiasındadır." ° Herkese selamlar kitapsever dostlarım . #heray2türkklasiği grubumuzla bu ay da 2 güzel kitap okuduk. Siz de aramıza katılmak isterseniz mesaj atabilirsiniz. Biz İş Bankası Kültür Yayınları serisi'ni sırasına göre takip ediyoruz. Bu ay 18 ve 19. kitapları okuduk. Mesaj atarak daha detaylı bilgi alabilirsiniz dostlarım . ° Türk edebiyatının ilk felsefi ve gerçeküstü romanı kabul edilen A’mâk-ı Hayal, Filibeli Ahmet Hilmi’nin felsefi ve tasavvufi görüşlerini içermektedir. Ben kitabı biraz Dante ve Halil Cibran tarzı buldum. Yolculuklar, felsefi konuşmalar, başka alemlerde geçirilen zamanlar vb. Yazarımızın kalemi gerçekten çok güzel. Yoğun bir kitap ama okurken keyif veriyor . Filibeli Ahmet Hilmi (Şehbenderzade, 1865-1914) Filibeli Ahmet Hilmi, Hacı Süleyman Bey ve Şevkiye Hanım’ın en büyük çocukları olarak Filibe’de (Bulgaristan) dünyaya geldi. Ailesi, Osmanlı’nın 93 Harbi yenilgisinden sonra, 1878 yılında yaşanan büyük göçle İstanbul’a yerleşince Filibe’de başladığı eğitim hayatına burada devam etti. Galatasaray Mekteb-i Sultanisi’ni bitirip ilk olarak Posta ve Telgraf Nezareti’nde çalışmaya başladı. Sonra Duyun-ı Umumiye Nezareti’nde görev yaptı. Ardından Beyrut’a gönderildi. Beyrut’ta Jön Türklerle iletişim kurup oradan Mısır’a kaçtı. Mısır’da Çaylak adında bir mizah dergisi çıkardı. Bir süre sonra İstanbul’a döndü ve 1901 yılında Fizan’a (Libya) sürüldü. II. Meşrutiyet’in ilanından sonra İstanbul’a gelerek Darulfünun’da felsefe hocalığı yaptı. Sürgün görmüş ve düşüncelerini her zaman dile getiren, pes etmeyen bir insan Ahmet Hilmi. Romanımızın kahramanı Raci, içinde bitmek bilmeyen şüpheler var, hiçbir zaman huzur bulamıyor. Bir gün mezarlıkta Aynalı Baba ile karşılaşıyor ve hatayı bir anda değişiyor. Aynalı Baba’nın yardımıyla manevi seyahatlere çıkar. Raci bu seyahatlerinde hedefine ulaşmak için Buda'yla Hiçlik Zirvesi'ne, Yunan tanrılarının bulunduğu Olimpos Dağı'na, Hürmüz ile Ehrimen'in savaş meydanına, Simurg'un sırtında Merih gezegenine, Kaf Dağı'na ve daha birçok yere gider. Biz de Raci ile birlikte bu seyehatlere katılırız ve aslında Ahmet Hilmi bize dersler vermektedir. Doğu ve Batı felsefesi, tasavvuf, mitoloji, dinler tarihi üzerine müthiş bilgiler öğretiyor. Yavaş yavaş tadını alarak okumanızda fayda var dostlarım. Herkese iyi hafta sonları ve boll kitaplı güzel diliyorum dostlarım. #Alıntılar - "Ben bu hayatı; dünyaya niçin geldiğimizi, ne olacağımızı, bizi bu dünyaya göndereni anlamadan terk etmemeye niyet ettim." - "Acaba mutluluk nedir? İşte bunu bilen yok Belki de yalnızca bu dünyanın gürültü patırtısından uzak olan deliler mutlu sayılabilir." - "bak, iki göz bir görüyor." - "Seni gerçekten anlamayı denememiş biri için söyleyeceklerin hep fazla gelir." - "Bir şeyi anlamak için görmek yeterli değil." - "Yokluk nedir diye kendi kendime sordum. Gaipten gelen deruni bir ses kahkahalarla güldü. Acaba bu bir cevap mıydı?" - "Ne arıyorsun? Ebedi hayat mı? Fakat a zavallı, bu geçici hayatta neler buldun ki ebedisini arıyorsun?"

A’mâk-ı HayalFilibeli Ahmed Hilmi · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202117bin okunma

·

189 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

İbrahim Tufan