Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

104 syf.
10/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Kendi mezhebine göre peygamber.
Kafka "eğer okuduğumuz bir kitap, kafamıza tuğla yemiş hissi yaratmayacaksa niye okumaya zahmet edelim ki" demişti. Bu kitap tuğla değil, kafanıza mermi yemiş hissi yaratıyor. İnsan üzerinde çok, çok üzücü bir yansıma. Muazzam bir berraklık. Doğrudan, çekinmeden... çok sert bir şekilde hayatın gerçeklerini okudum. Bence çoğu düşünürden çok daha farklı bir yerde Caraco. Ayrıca vahşi entelektüel Nietzsche'den ve Cioran'dan kanımca daha iyi bir anlatımı var, ve son derece realist. Neyse. Övüyor oluşum rahatsız edici bir çalışma olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Zaman zaman okurken bana öyle geliyordu ki, hayatının vizyonuna sahip olan bakışları daima üstümde. Ve olmayan bir ufukta kaybolan, kaos peygamberini "dinliyormuş" gibiydim: "Hiçbir gelenek bizi geleceğe karşı korumaz, çünkü gelecek eşi benzeri görülmemiştir"; zaman zaman çok soğuk bir filozof, bir tür yaşam cerrahı, ve bu cerrah titremeyen elleriyle kitabı okuduğunuzda "içinde bulunduğumuz durumdan" anladığımız tüm felsefeyi oluşturan zihni parçalara ayırıyor. Çok ince ironi patlamaları var ve mizah yok değil, ama okurken sizi en çok alakadar eden şey bu olmayacak. Gelecek olan ve bizim için zaten gelmiş olan yok oluşa karşı uyarıda bulunuyor ve durum çok kötü: kurtuluş yok. Hoşumuza gitse de gitmese de, gerçek bu. Yok olacağız. Ayrıca mutlak karmaşaya inanan Caraco'nun inançlarına doğrudan ilerlemesi ve babasından dört saat sonra bedeninin ölümünü gerçekleştirmesi büyük bir takdir gerektiriyor, adam atıp tutmadı. Ki bu kolay değil, çünkü yorgun, çok ağır bir zihin ve ölmekte olan bir bedenin üzerindeki muazzam bir karmaşa söz konusu. Yaşamı boyunca ölmeyi bitiremeyen fakat geçen her gün ölmekte olan bir beden... cidden böyle bir bilincin düşüncelerini okumak eşsiz bir deneyimdi, beni derinden sarstı. Sitede, Caraco'nun iddialarını aşırı sağcı bir partizanının iddialarıyla karıştıran bir salak okudum, ve bu tarz yanlış okumaların insana pervasızlık işlemesinin yanı sıra, zihinlerini bulandıyor olması ayrıca çok üzücü. "Kitle" hakkındaki fikirleri ve kötümserliği onu Canetti, Nietzsche, Cioran ve Schopenhaur ile ikiz gibi gösteriyor, ama Albert'ı onlardan ayıran keskin bir sınır var, "Caraco hiç bir şeyden bıkkınlık duymadı." Sinirlenmiyor, isyan etmiyor. Tüm bu gerçekleri kabullenmiş. Çünkü farkında; hem de çoğu şeyin. Nüfus sorunun farkında mesela, ve bunun çözümünü de veriyor. Çözümü de oldukça radikal; "fazla insanları yok etmek." Din tüccarlarından ve gözümüzün içine bakarak yalan söyleyen politikacılardan bahsediyor. İçi boşaltılmış romantizmden, günden güne çirkinleşen, duygusuzlaşan ve saygı yoksunu olan insanlardan, hayal tacirlerinden ve çok satanlardan; ucuz insanlardan bahsediyor. Gerçek şu ki, bu kitabı kimseye tavsiye etmemeliyim, ama edeceğim, biliyorum; beni bu kadar derinden etkileyen, düşünce yapımı alt üst eden bir kitabı insanlara okutmadan dayanamam. Her şey çok güzel giderken, mükemmel bir tokat yemek istiyorsanız bu kitabı okuyun; fakat hayır, düzenimi bozamam diyorsanız, lütfen uzak durun, size göre değil.
Kaos'un Kutsal Kitabı
Kaos'un Kutsal KitabıAlbert Caraco · Sel Yayınları · 20162,173 okunma
·
478 görüntüleme
Gamax okurunun profil resmi
Okumak farz oldu... :) Tesekkürler... :)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.