Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

156 syf.
·
Puan vermedi
·
25 saatte okudu
Kelebeğin Ayak Sesleri - S. N. DEMİR (Kendimizden vere vere azalıyoruz.)
"Kansere bu nedenle "ince" hastalık deniyordu belki de hep ince düşünmek ve hassas olmanın bir yan etkisi gibi." (s. 12) Eserden bir alıntıyla başlamak istedim incelememe. Hep ilk kırılan ince düşünen insanlar oluyor hayatta. En çok zarar gören, en çok acı çeken, başkasını incitmemek için incinen... Ne diyordu
Şükrü Erbaş
Şükrü Erbaş
Kimseyi incitmemek için kırk yerinden kırılan inceliğim... Ya da
Johann Wolfgang Von Goethe
Johann Wolfgang Von Goethe
Dünya hassas kalpler için cehennemdir. Eserimizin kahramanı da hassas kalbi olan genç bir kız... Okudukça zihin dünyasını yakından tanıyacaksınız. "Annem bir kere öldü ama ondan sonra ben her gün öldüm." (s. 97) Ölüm... Ne büyük imtihan. Gidene mi daha zor geride bıraktıklarına mı bilinmez... Hele bu kayıp aileden bir kayıpsa... Burada küçük bir spoiler vereceğim esere dair: Annesini kanserden kaybeden ve bunun tüm yükünü babasına, onun işi nedeniyle annesini çok yalnız bırakmasına bağlayan bir kahramanın başından geçiyor olaylar. "Ölüm, her ömre doğumla birlikte ekilmiş simsiyah bir çiçekti sanki ve yaşarken biz istesek de istemesek de o çiçeği sulayıp yeşertiyorduk." (s. 10) Ölüm, hayatın kaçınılmaz gerçeği... Bunu babasına bağlamasını da bir nebze anlayabildim. Ancak babası işi için gitmişti. Kendisinin de bu ölümün ardından okulunu dondurup acısını yaşamak için bir pansiyona gitmesini, annesini yalnız bırakmakla suçladığı babasını kendisinin de ruhen yalnız bırakmasını, yaşadığı acıları kaldıramadığını düşündüğü anda ilk gördüğü kişiye aşık olmasını anlayamadım. Hepimiz acılar çekiyoruz hayatta. Hepimiz kayıplar veriyoruz. Hiçbirimizin hayatını bırakıp bir yere gidecek kadar ne imkanı ne gücü var... Haydi acın o kadar büyük, para problemin de yok. Peki ya günlerce ölümün acısını nasıl çektiğini anlatıp ardından ilk gördüğün adama aşık olman? Ruhen yalnız bıraktığın babanın kalp krizi geçirmesi? O kadar kolay ki hayatta bazı suçları başkalarına yüklemek. Herkes en büyük acıyı kendisinin çektiğini ve bu acılara vesile olanların hep başkaları olduğunu düşünüyor. Hatta babası da bir yerde: "Bu acı sana mahsusmuş bir davranamazsın," diyor. Kusura bakma Feza, acıların bana geçmedi. Aşkını doyasıya yaşayabilirsin. Babana gelince, onu anlamam daha kolay oldu. Eserdeki en sevdiğim karakter olabilir annenle birlikte... Eğer Feza, pansiyonda o aile ile birlikte kendini bulsa, acılarına o insanlar derman olsa, kendini keşfetmiş olarak dönse bir nebze anlardım ama aşkla kendini bulması acılarının gerçekçiliğini öldürdü. Ya babası o yetişemeden ölseydi? Eminim o zaman Feza'yı siz de benim kadar sevmeyecektiniz. Ve gerçek hayat bazen kitaplardaki kadar merhametli olmaz. "Kendimizden vere vere azalıyoruz." (s. 105) Hayatın gerçeği değil mi? Hep vermeye çalışıyoruz, bir de bakmışız vere vere kendimizden bir şey kalmamış geriye. Başkaları için yaşamış ve başkaları için ölüp gitmişiz. Ve en tuhafı da bunu bile bile kendimizden vermeye devam ediyor oluşumuz. Sevdiğimiz insanları kendimizden daha çok sevdiğimiz bir gerçek. Bunu pek belli edemesek de... Bir cümlede kendi hayatımı buldum okurken: "... küçük bir evim, o eve büyük gelen bir kitaplığım, sıradan sayılabilecek bir işim var." Eminim birçok yerde siz de kendinizi bulacaksınız. Kim bilir belki ortak acılar da vardır aranızda. Ve acı acıyı sever. Yazara gelecek olursak...
Seda Nida Demir
Seda Nida Demir
Kalemini oldukça başarılı buldum diyebilirim. Kurduğu cümleler ustalıkla kurulmuş cümlelerdi. Birçoğunda bekleyip uzun uzun düşündüm. Fiziksel ve ruhsal betimlemeleri dozunda ve etkileyiciydi. Oldukça akıcı bir eser kaleme almış, okurken yormuyor, akıp gidiyor sayfalar. Başladığım günün akşamında bitirdim ama incelemesini yazacak vakti bulamadığım için bugüne sarktı. Güzel bir deneyimdi. Yer yer duygulandım. Yer yer sinirlendim Feza'ya. Acısını yaşamasını ve aşkını samimi bulmadım. Ama yine de hayatına şahitlik etmek güzeldi benim için. Kahramanın acılarının bana geçmemesi eseri sevmediğim anlamına gelmesin. Yanlış anlaşılmaya izlenim vermek istemem. Yazarından imzalı olarak aldığım, oldukça değerli bir eser oldu benim için. Okunması, okutulması, okurunun bol olması temennisiyle... Şimdiden ödüller almış, genç bir yazarın kaleminden çıkmış. Yeni eserlerini de merakla bekliyor olacağım.
Kelebeğin Ayak Sesleri
Kelebeğin Ayak SesleriSeda Nida Demir · İkinci Adam Yayınları · 202240 okunma
··5 alıntı·
6,6bin görüntüleme
Mikail Balcı okurunun profil resmi
Bir kitabı yazarıyla tartışabilmek ne büyük ayrıcalık...
Seda Nida Demir okurunun profil resmi
Ne kadar teşekkür etsem az, şahane bir inceleme ve yorum olmuş. Eleştirileriniz, başım üstüne :) Feza’ya inanın çok fazla okur, çok fazla yönden sinir oluyor; yazarken amacım, biraz da bunu vermekti aslında ve doğru yerde olduğum için ziyadesiyle mutluyum :) taziye mesajları geliyor fakat annem sağ ve sağlıklı; herkese sizin vesilenizle çok teşekkür ederim ve size de tabii🌸 bir kayıp yaşayınca bu duygunun hayatımızda ve hayatlardaki tezahürü bambaşkadır, naçizane bunu resmetmeye çalıştım. Eserimi sizin gibi nitelikli okurlar değerlendirince, mutluluğum katbekat artıyor; var olun! Eleştirdiğiniz çoğu noktaya katılmakla beraber, değerli görüşlerinizi daima anımsayacağıma emin olabilirsiniz. Okuyan gözleriniz zeval görmesin hocam, sizin gibi okuyucular çoğalsın ve dünya güzelleşsin dilerim. Çok derin sevgi ve saygılarımla…
Mikail Balcı okurunun profil resmi
Kaleminize sağlık. Gelecek eserlerinizin de ilk okuyucularından olacağım.
2 sonraki yanıtı göster
☾☆Kübra Öztürk☾☆ okurunun profil resmi
Listeme aldım .. Çok teşekkür ederiz hocam , harika bir inceleme olmuş 👏👏💫
Mikail Balcı okurunun profil resmi
Şimdiden keyifle okuyun. Buna değer.
Bu yorum görüntülenemiyor
Bu yorum görüntülenemiyor
Seda Nida Demir okurunun profil resmi
Çok mutlu edersiniz çok sağ olun
Seda Nida Demir okurunun profil resmi
Beyan Hanım, çok teşekkür ediyorum 🌸
Şule Aygün okurunun profil resmi
Hocam belki de o büyük acıdan kaçmak için ruhu aşık olmayı seçiyor.Belki bu şekilde de yorumlanabilir.
Mikail Balcı okurunun profil resmi
Ben o kadar masum bakamadım. Dünyanın en büyük acısını çekiyor gibi etrafındaki insanlara davranıp o ruh halinde ilk gördüğün adama aşık oluyorsan ya acında problem vardır ya aşkında... Öyle acılar çeken insan aşkı yaşamayı geçtim önünü göremez.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.