Anne Carson Kanadalı şair, romancı. Nobel Edebiyat Ödülü’nün öne çıkan adaylarından.
Kocanın Güzelliği roman-şiir arasında bir yerlerde, Carson 29 tangoda kurgusal bir deneme diyor. Genç yaşta, erkeğin güzelliğine kapılarak onunla evlenen ama umduğu mutluluğu bulamayan bir kadının yazını. İlişkide yaşadıklarını anlatırken, eril kültür değerlerine de değiniyor. Ve birçok düşünüre atıflarda bulunuyor. En çok da şair John Keats’in (1795-1821) bahsi geçiyor. Her bölümün başında Keats alıntısı da var. Çok ilginç bir kitap, biraz şaşkınlıkla okudum. Şiirsel, imge yüklü, çağrışım dolu bir anlatım. İyi bir şiir okuru değilim, böyle olunca da bir şeyleri kaçırıyorum hissi oluştu. Carson ‘Keats’in güzelliğe daima teslim olması sebebiyle bu kitabı Keats’e ithaf ediyorum.’ diye başlıyor. Arka kapakta da Keats’in ‘güzellik hakikattir’ deyişi üzerine bir deneme mahiyetinde yazıyor. Ben de Keats’in peşine düşeyim dedim:) Mina Urgan İngiliz Edebiyatı Tarihi’nde Keats hakkında yazmış ve okuyunca Carson’u daha iyi anladığımı düşünüyorum.
Bu kitapla ilişkili gördüğüm kısımları Mina Urgan’dan alıntılayacağım, kitabı okuyacaklara faydalı olacaktır. Ama oldukça kısalttım, imkanınız varsa incelemenin tamamını okuyun. Carson, Keats’in güzellik anlayışından, şiire bakışından, güzelliğin bozulacağından ve sanata dönüşerek kalıcı olacağı görüşünden yola çıkmış. Nitekim kocanın güzelliği de eylemleriyle bozuluyor ama Carson’un anlatımayla sanata dönüşüyor:)
#aslıbiçen çevirisi @metiskitap
Mina Urgan’ın Keats incelemesinden alıntılar:
*Keats şiiri güzellikle, güzelliği de gerçekle özdeşleştirir.
‘Güzel gerçektir, gerçek de güzel . Budur
Yeryüzünde bildiğiniz ve bilmeniz gereken tek şey.’
* Kendisi için ancak güzelliğin bir gerçek olduğunu söylemek ister. Hele bu güzellik, o eski Yunan vazosu gibi bir sanat yapıtında kendini gösterirse, yüzyılların hiçbir zaman yıpratamayacağı ölümsüz bir gerçeğe dönüşür. Işte bu yüzdendir ki, Keats, öteki Romantikler gibi sadece doğanın güzelliğinden esinlenmez, doğadan esinlendiği kadar sanat yapıtlanndan da esinlenir.
Devamı görsellerde. Kitaptan birkaç sayfa paylaştım fikir vermesi için, onlardan sonra.
Instagram paylaşımının görsellerinde devamı
instagram.com/p/CkIn1GfqQq2/?...
Roberto Bolano ilk aklıma gelen, Borges’in öykücü bilsek de o kendini şair olarak tanımlar ama siz öykü sevmiyordunuz. Thomas Bernhard, Cortazar da şiir yazar ama az kelimeli roman yazdıkları söylenemez:)