Kaybetme ve acı, kimlik ve yansıma, umut ve kabullenme üzerine bir hikaye. Çok etkileyici ve akıcı bir kitaptı. O Benim Kızım, anne olmanın anlamı üzerine yazılmış ve anlık verilmiş bir kararın nasıl olup da bir çok insanın hayatını değiştirdiğini çok güzel anlatan bir roman. Lucy, mutlu bir evliliği olan ama bir bebek sahibi olamadığı için bunu takıntı haline getirmiş bir kadındır. Eşi Warren, onu bu takıntısından kurtarmaya çalışmış ama başarılı olamayınca ayrılmıştır. Lucy, işinde çok başarılı bir kadındır. 80’li yıllarda evli olmadığı için çocuk sahibi olmasına yasalar izin vermez. Birgün alışveriş sırasında, bir bebeğin alışveriş arabasına tek başına bırakıldığını görünce bebek sahibi olmak için bunca zamandır duyduğu arzuya yenik düşer. Kendisinin dışında bir çok kişinin hayatını değiştiren bir kararla o güzel bebeği kaçırmaya karar verir. İki aylık bu tatlı bebeğe Mia adını verir. Tüm kanal ve afişlerde bebeğin kayıp haberleri çıkmaktadır. Lucy, Mia ile birlikte başka bir şehre taşınarak işini ve hayatını tamamen değiştirmiştir. Yirmi yıl boyunca bu sırrı saklamayı başarır ama Mina’nın gerçek annesi kızının hala hayatta olduğuna dair umudunu asla kaybetmez ve birgün Lucy’ in yaptığı bir hata sonucu kızına ulaşmayı başarır. Mia yaşadığı kimlik karmaşasında hayatına nasıl yön verecekti? Biri doğuran, biri büyüten anneler bundan sonra ne yapacaklardı? Hepsi kitabın sayfalarında. Keyifli okumalar…

O Benim KızımHelen Klein Ross · İndigo Kitap · 2016245 okunma

·

70 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.