"Bir eşin doğası, evlendiği adamınkinden tiksiniyorsa evlilik bir kölelik olmalı. Doğru düşünen herkes köleliğe karşı isyan eder ve direnişin bedeli işkence olsa da işkenceye meydan okunmalıdır: Özgürlüğe giden tek yol ölümün kapılarından geçse bile o kapılardan geçilmelidir. Çünkü özgürlük zorunludur." Herkese yeniden merhabalar. Uzun sayılabilecek bir aradan sonra yeni bir kitap incelemesi ile karşınızdayım. Bugünkü kitabımız Charlotte Bronte'nin kaleminden Profesör. İlk olarak kitapla ilgili en çok sevdiğim kısımlardan biri kitabın bir erkek karakter ağzından yazılmış olması, bana sorarsanız yazar bunu çok güzel bir şekilde başarmış. Kitapla alakalı ilginç olan bir diğer konu da yazar yaşarken yayınevi yayınevi gezmesine rağmen yaşarken kitabını kabul eden bir yayıncı bulamamış ve kitap ancak yazar öldükten iki yıl sonra basılmış. Kitabı bir cümleyle özetleyecek olursam: kitap baş karakterimiz William'ın işçilikten profesörlüğe yolculuğunu ve aşkı bulmasını anlatıyor. Yazar da Brüksel'de öğretmenlik yaptığı için kurguya kendi hayatından esintiler eklediğini düşünüyorum. Kitapla alakalı tek sevemediğim olay sonuydu. Sonu bana biraz da olsa havada kalmış gibi geldi. Ama sadece sonu biraz havada kaldı diye bu güzel esere kötü demek gerçekten haksızlık olur. Kısacası gayet güzel, herkese tavsiye edeceğim(özellikle benim gibi İngiliz edebiyatı severlerdenseniz mutlaka okumanız gereken), keyifli bir kitaptı. Bugünlük benden bu kadar diyor herkesi mutlu, bol kitaplı günler diliyorum. Bir sonraki incelemede görüşmek üzere:)

ProfesörCharlotte Brontë · İş Bankası Kültür Yayınları · 2020679 okunma

·

338 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.